17. Hukuk Dairesi 2013/19746 E. , 2015/5880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı tarafından sigortalanan, dava dışı sürücü Burhanettin Bilek idaresindeki, dava dışı .. Devlet Hastanesi Başkekimliğine ait ambulansın buzlu yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek şarampole yuvarlanması sonucunda meydana gelen kazada,müvekkilinin daimi sakat kaldığını belirterek fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini poliçe limiti dahilinde 200.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacının tedavisi yapıldıktan sonra yolcu olarak bindiği ambulansta kaza yaptığını, araç ambulans olup böyle bir taşıma yapmasının yasak olduğu için müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, 200.000,00 TL maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan 11.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
.
2-Dosya kapsamına göre, davacılar vekili tarafından ıslah dilekçesi verildiği ancak ıslah harcının yatırılmadığı görülmüştür. Mahkemece ortada usulüne uygun ıslah edilen bir dava olmamasına rağmen, sanki usulüne uygun şekilde harcı yatırılarak ıslah edilmiş bir dava varmış gibi ıslah edildiği belirtilen miktar üzerinden davanın yazılı şekilde kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
3-Dava trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan 25.03.2013 tarihli raporda davacının %100 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır. Dosya içesindede mevcut ..üniversitesi tarafından verilen 09.03.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda ise davacının %80 oranında maluliyeti bulunduğu rapor edilmiştir.Raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu gibi tek hekim tarafından hazırlanan ve yeterince açık, denetlenebilir olmayan rapora itibar edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Mahkemece davacının yaralanmasının niteliği de dikkate alındığında, davacının muayene edilerek olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliği"ne uygun şekilde maluliyet oranının tespitine ilişkin en yakın Üniversite Hastanesinin .. Kürsüsünden heyet raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralandığını, sakat kaldığını ileri sürerek maluliyet tazminatı talep etmiş, buna göre de Av.. tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda CSO 1980 ve TRHA 2010 yaşam tabloları dikkate alınarak alternatifli olarak davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapordaki CSO 1980 yaşam tablosuna göre aktüer tarafından hesaplanan tutar hükme esas alınmıştır.
Ancak karara esas alınan hesaplama, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak ..Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile davacının maluliyet zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2,3 ve 4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.