17. Hukuk Dairesi 2013/19015 E. , 2015/5877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve ferdi kaza koltuk sigortası ile sigortalı olan ve dava dışı gerçek kişinin sürücüsü olduğu otomobilin ıslak zeminde ve yağmurlu havada kayarak duvara çarpıp devrilmesi sonucunda meydana gelen kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu .."in öldüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 5.000.00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5.000,00 TL ferdi kaza koltuk sigortasından kaynaklanan tazminat ve 3.000,00 TL cenaze gideri olarak toplam 13.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, ferdi kaza koltuk sigortası karşılığı 5.000,00 TL tazminat talebini kabul ettiklerini, ancak davacı Uğur işleten olup 3. kişi olmadığından destek tazminatı isteyemeyeceğini ve araç özel otomobil olup temerrüt faizi istenemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuan göre, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000,00 TL ferdi kaza koltuk sigortasından kaynaklanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, ferdi kaza koltuk sigortasından kaynaklanan maddi tazminat ve cenaze gideri istemine ilişkindir.
1-HUMK"nun 388 (HMK 297) maddesi uyarınca mahkeme kararında, İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda davacılar desteğin anne ve babası olup ihtiyari dava arkadaşıdırlar. Her bir davacı için ne kadar tazminata hükmedildiğinin mahkeme hükmünde ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerekirken mahkmece 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 5.000,00 TL koltuk sigortasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine denmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Kabule göre ise;
Davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, . Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerine göre, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması
halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Dava konusu olayda ise, davacıların desteği Kerem Güvenir, içinde bulunduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada destek vefat etmiştir. Kaza yapan araç, ölen Kerem Güvenir"in babası davacı ... adına kayıtlı olup bu kişi zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta sözleşmesinin tarafıdır ve davacı ..."in kaza tarihinde aracın işleteni olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre işletenin kendi zararından sorumlu olmadığından davacı ..."in davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği dikkate alınmadan bu davacı yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Dosya kapsamına göre mahkemece, davalı sigorta şirketine 13.10.2010 tarihli ara kararı ile cevap süresinin ilk duruşma günü olan 28.01.2010 tarihinden 10 gün öncesine kadar uzatılması için süre verildiği, davalı sigorta şirketinin ilk duruşma gününden önce ve uzatılan cevap süresi içinde 14.01.2010 tarihinde cevap dilekçesi verdiği ve ferdi kaza koltuk sigortası yönünden 5.000,00 TL lik talebi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, Mahkemece, hükmedilen 5.000,00 TL koltuk sigortası tazminatı yönünden, davalı lehine olarak yargılama giderine hükmetmek gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacılar vekilin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının desteğinin asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak her ne kadar dosya içinde bu konuda bir belge bulunmasa da davacı taraf, desteğin olay tarihinde üniversite öğrencisi olduğunu iddia ettiğine göre, mahkemece davacı tarafın bu husustaki delillerini mahkemeye sunması istenmeli, kaza tarihinde üniversite öğrencisi olduğunun anlaşılması halinde, desteğin mezun olduktan sonra asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekeceğinden, mahkemece davacılar desteğinin üniversitede
okuduğu bölüm ve mezun olacağı tarih sorularak bu tarihten itibaren gerçek zararın belirlenmesi için, desteğin mezun olacağı bölüme göre bu konu ile ilgili meslek kuruluşlarına yazı yazılarak muhtemel gelirin ne kadar olabileceği, mezuniyetinden sonra ne kadar sürede iş bulabileceği gibi hususlar tespit edilip, davacılar vekilinin itirazları da değerlendirilerek sonucuna göre tazminatın belirlenmesi için yeniden aktüerya uzmanı bilirkişilerden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. ve hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.