Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5223 Esas 2016/8390 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5223
Karar No: 2016/8390
Karar Tarihi: 07.11.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5223 Esas 2016/8390 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların, bir ticaret şirketinden mısır almak için yaptıkları pazarlık sırasında aldıkları malın bedelini banka havalesi ve gönderi çeki ile ödeyeceklerini söyledikleri, ancak aldıkları malı geri gönderdikleri sırada çeki geri aldıkları iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanmaları sonucunda beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Sanıkların savunmalarında ve delillerde şüphe yaratacak bir nokta bulunmadığından, suçun işlendiği sabit olmadığına ve beraat hükümlerinin onanması gerektiğine karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi - Nitelikli Dolandırıcılık.

15. Ceza Dairesi 2014/5223 E. , 2016/8390 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıkların, şikayetçi ..."in yasal temsilcisi olduğu .....Ticaret şirketinden mısır almak üzere yaptıkları pazarlık sırasında aldıkları malın bedelinin bir kısmını banka havalesiyle bir bölümünü de kargoyla gönderecekleri çekle yapacaklarını söyledikleri, 125.000,00 TL bedelli çeki kargoya vermek suretiyle güven sağlayıp, malları aldıktan sonra da çekin şirket yetkilisine ulaşmasını engellemek amacıyla kıymetli evrakı kargodan geri aldıkları, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların aşamalardaki tüm savunmalarında, kargonun içerisinde kesinlikle çek olmadığını, şikayetçi tarafından gönderilen malın istedikleri gibi olmaması nedeniyle iade ettiklerini, kargoya irsaliye ile banka dekont örneklerini verdiklerini belirterek suçlamaları kabul etmemeleri ve gönderi zarfında çek ve benzeri eşyanın taşınması konusunda kargo şirketlerinin yetkili olmaması ve hatta bu konuda yasak bulunması nedeniyle gönderi içerisinde ne olduğunun anlaşılmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların cezalandırılmalarına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, suçun sübut bulduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.