Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5191 Esas 2016/8386 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5191
Karar No: 2016/8386
Karar Tarihi: 07.11.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5191 Esas 2016/8386 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkındaki güveni kötüye kullanma suçundan beraat kararı verdi. Sanık, ortağı olduğu şirketin üstlendiği bir iş gereği olarak başka bir firmaya ait binanın elektrik ve havuz aydınlatma işlerini yaparken aldığı 4.000 TL'yi şirketine teslim etmediği iddia ediliyordu. Ancak sanık, parayı şahsi borç olarak aldığını savunarak suçlamaları kabul etmedi. Katılan da daha önce alacaklarını sanıktan tahsil ettiğini belirtti. Mahkeme, delillerin incelenmesi sonucunda suçun ispat edilmediğine karar verdi ve sanığa beraat kararı verildi. Karar, CMUK'un 318. maddesi uyarınca duruşmasız olarak incelendi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK'un 318. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2014/5191 E.  ,  2016/8386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanık hakkında verilen hükmün niteliği gereğince duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanık ...’ın, ortağı olduğu şirketin üstlendiği iş gereğince .... firmasına ait binanın elektrik ve havuz aydınlatma işlerini yaptığı sırada 25.02.2010 tarihinde ilgili firmadan aldığı 4.000,00 TL parayı hissedarı olduğu ... Elektrik Elektronik firmasına teslim etmediği, daha sonra da işini terk ettiğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu parayı kişisel borç olarak aldığını, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek suçlamaları kabul etmediği, aynı şekilde ... şirketinin sahibi olan ... ile muhasebecisi tanık ...’in söz konusu parayı şahsi borç olarak sanığa verdiklerini, ardından sanığın kendilerine makbuz karşılığında ödeme yaptığını, hizmet sözleşmesi gereğince yapılması gereken ödemenin de şirkete aktarıldığını belirterek savunmayı doğruladıkları, katılanın da ifadelerinde, alacaklarını ...’ten parçalı olarak tahsil ettiklerini söylediği, yine sanık ile ... arasındaki para alışverişlerine ilişkin makbuzlarda, şirkete ait isim ve kaşenin kullanılmadığı da dikkate alındığında atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığı, kaldı ki, sanık ile katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı, üstlenilen iş gereğince işveren firma tarafından verilen paranın şirkete aktarılıp aktarılmadığı ya da geç aktarıldığı hususlarında taraflar arasında hukuki bir ihtilafın da söz konusu olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, eksik incelemeyle karar verildiğine ve suçun sübut bulduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.