16. Hukuk Dairesi 2014/11344 E. , 2014/9408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Tespite esas alınan ve davalı tarafın tutunduğu 10.02.1961 tarih 794 ve 10.02.1961 tarih 360 sayılı tapu kayıtlarının oluştuğu günden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilmesi, kayda dayanan tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdi, irsi ilişkisi saptandığı takdirde dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin sorulması, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile komşu taşınmazların tespit tutanakları varsa dayanakları kayıtların getirtilmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak dayanılan tapu kayıtlarının yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, dava konusu taşınmazın tapu kayıt kapsamında kalması halinde tapu malikleri arasında yöntemine uygun paylaşma yapılıp yapılmadığı, paylaşma yapılmış ise mirasçılardan kimin payına isabet ettiği, tarafların miras bırakanı Mehmet Alev"in payına isabet ettiğinin saptanması halinde ise davacının tutunduğu 08.02.1985 tarihli satış senedi uygulanarak ve dava dışı 153 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte değerlendirilerek kapsamının duraksamasız belirlenmesi, tapu kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde taşınmazın kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandır, ne şekilde zilyet edildiğinin kesin olarak saptanması, tespit gününde zilyetleri yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi hükmünde öngörülen kısıtlamalar da dikkate alınarak taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 153 ada 41 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 153 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tarafların murisi Mehmet Alev"den kaldığı, murisin sağlığında dava konusu taşınmazı oğlu davacı ..."e sattığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın tarafların murisine ait olduğu ve tapulu olduğu, tapu kayıt malikleri arasındaki taksim sonucu tarafların murisine kaldığı,
ihtilaf konusu değildir. İhtilaf konusu, davacının tutunduğu 08.02.1985 tarihli satış senedinin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kapsadığı takdirde ise geçerli olabilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b uyarınca zilyetliğin davacıya devredilip devredilmediği, senedin geçersiz olması halinde ise taşınmazın Mehmet Alev mirasçıları arasında taksimen tarafların anneleri Fadime Alev payına isabet edip etmediği noktasında olup alınan beyanlar çelişkili ve ihtilafı çözmeye yeterli değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve tanıklar ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, davacı tarafın tutunduğu satış senedinin çekişmeli 153 ada 41 parsel sayılı taşınmazı veya dava dışı 153 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını kapsayıp kapsamadığı, senedin çekişmeli taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde taşınmaz üzerindeki zilyetliğin de davacı tarafa devredilip devredilmediği sorulmalı, taşınmazın hangi tarihlerde kim tarafından kullanıldığı kesin olarak belirlenmeli, beyanlar arasında doğacak çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra tüm deliller tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.7.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.