22. Hukuk Dairesi 2016/26833 E. , 2016/28917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı talebinin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sendikal örgütlenmeyi engellemek amacıyla haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, 6356 sayılı Kanun 25. maddesi uyarınca bir yıllık brüt ücret tutarı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, iş sözleşmesinin teknolojik sebeplerle davacının kanuni hakları ödenerek feshedildiğini, feshin sendikal sebebe dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin kabulüne ilişkin karar; Dairemizce feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için araştırmaya gidilmesi gerektiği ve feshin geçersizliğine karar verildiği takdirde yargılama süreci dört aydan fazla sürdüğünde, kanunun amir hükmü gereği boşta geçen süre için dört aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı veren mahkemece yapılan araştırma ve yargılama sonucu iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığı ve sendikal sebeplerle feshedildiği gerekçesiyle sendikal tazminatın kabulüne, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi gereğince davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İşverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal sebeple yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davalı işveren tarafından iş ve işyeri gerekleri, teknolojik sebeplerle davacının iş sözleşmesi feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre fesih için geçerli sebebin varlığı davalı işverence ispatlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak davacı iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle yapıldığını ileri sürmüş ise de, davalı işveren tarafından 05.02.2014 tarihinde alınan genel kurul kararı ile 06.02.2014 tarihinde Aksaray Çalışma ve İşkur İl Müdürlüğüne davacı ile birlikte toplam 34 işçinin iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiği; oysa davacının 28.02.2014 tarihinde iş sözleşmesinin feshedileceğine ilişkin bildirimden sonra sendikaya üye olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucu ... ... tarafından verilen 11.05.2016 tarihli yazı cevabında; Şeker-İş Sendikasının yetki tespit başvurusunda bulunmadığı belirtilmiştir. Şeker-İş Sendikası ise; 11.03.2014 fesih tarihinde sendika üyesi 42 işçinin olduğu, bu tarih sonrası üyelikten çekilipte çalıştırılan işçi bulunmadığını bildirmiştir. Dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporunda; davalı işverenlik bünyesinde fesih tarihinde sendika üyesi olup da işyeri gerekleri ile iş akdi feshedilen toplam 8 işçi, sendika üyesi olup iş akdi feshedilmeyen otuzaltı çalışan olduğu belirtilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, feshin sendikal sebebe dayandığı hususu davacı tarafından ispatlanamamıştır. Bu sebeple işe başlatmama tazminatının davacının bir yıllık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalıdır. Davacının çalışma süresine ve fesih sebebine göre dört aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda belirtilen sebeplerle;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre ....800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 95,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak oybirliğiyle 22.12. 2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.