Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8171
Karar No: 2021/7763
Karar Tarihi: 07.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8171 Esas 2021/7763 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8171 E.  ,  2021/7763 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi

    Dava, prim teşviki, destek ve indirim uygulamalarından kaynaklanan uyuşmazlığın tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    A)Davacı İstemi :
    Davacı şirketin, 4734 sayılı Kamu İhale Mevzuatı kapsamında 01/01/2011 – 31/11/2012 tarihleri arasında ihalesini aldığı işleri 4 8121 02 02 1163650 006 07-09, 4 9605 02 02 1163271 006 22-18, 4 8121 02 02 1161466 006 07-56, 4 9605 02 02 1161526 006 07-19 ve 4 9605 01 01 1166537 006 02- 83 sicil numaralı işyeri üzerinden yerine getirdiğini, davacı şirketin 01/03/2011 tarihine kadar 5510 sayılı Kanunun 81/(ı) bendinde belirtilen teşvikten yararlandığını, ancak 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde yapılan değişiklikle bu teşvikten 01/03/2011 tarihinden itibaren yararlandırılmadığını, her kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağını, yürürlük tarihinden önceki mevzuata göre yapılan iş ve işlemleri değiştirmeyeceğini, buna rağmen Kurumun 03/2011 – 12/2012 arasında davacıyı yararlandırmadığını, davacı şirketin ihale yolu ile aldığı işin bitim tarihine kadar yararlanması için 11/06/2015 tarihinde Kuruma başvuruda bulunduğunu, ancak talebinin reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin 4 8121 02 02 1163650 006 07-09, 4 9605 02 02 1163271 006 22-18, 4 8121 02 02 1161466 006 07-56, 4 9605 02 02 1161526 006 07-19 ve 4 9605 01 01 1166537 006 02- 83 sicil numaralı işyerleri yönünden Mart 2011 – Aralık 2012 dönemi yönünden % 5 prime tekabül eden 191.816,09 TL’nin ödenmemesine ilişkin Kurum işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, 5510 sayılı Kanunun 81/(ı) bendinde belirtilen teşvikten yararlandırılmasına, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, prim alacağının yatırıldığı ayı takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu beyanla, reddine karar verilmesini istemiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    İlk derece mahkemesince; “5510 sayılı Yasanın 81/1-ı bendinin, 6111 sayılı Yasanın 38. maddesi ile yapılan değişiklikle ..."bu bent hükümlerinin 21/04/2015 tarihli ve 5335 saıylı Kanunun 30. maddesinin 2. fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 04/01/2002 tarihli 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan hizmet alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan hizmet alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacağı, hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacağı hükmü getirilmiştir. Dolayısıyla ilgili kanunun yürürlük tarihinden sonra artık söz konusu maddenin uygulanması gerektiği ortadadır.
    Öte yandan 6111 sayılı Yasanın geçici 8. maddesinde ise, bu kanunla 4734 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin bu kanunun yayın tarihine kadar ilan edilmiş ve yazılı olarak duyurulmuş ihaleler hakkında uygulanmayacağı belirtilmiştir.
    Dolayısıyla 6111 sayılı Yasanın 8. maddesinde belirtilen husus 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin olup dava konusu somut olaya uygulanması mümkün değildir.
    Bu açıklamalar ışığında, işyerleri kamu kurumu olup, somut olaya 6111 sayılı Yasanın geçici 8. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle 6111 sayılı Yasanın 38. maddesi uyarınca 01/03/2011 tarihinden itibaren 5 puanlık prim indiriminden faydalanılmayacağı”gerekçelerine dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
    Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    E)Temyiz :
    Davacı vekili; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak; Kanunların, yürürlük tarihlerinden sonraki iş ve işlemelere uygulanacağı, geçmişte yapılıp da sonuçlanan, geçmişte başlayıp da halen devam eden iş ve işlemleri değiştiremeyeceği, Emsal dosyalarda açılan davalarda verilen kabul kararlarının Yargıtay’ca onandığı, Yerel mahkemenin 4734 sayılı Kanun"daki geçici 8. maddenin olaya uygulanamayacağı yönündeki belirlemesinin de hatalı olduğu, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
    F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dava, sosyal güvenlik mevzuatında prim teşviki, destek ve indirim uygulamalarından kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir.
    5510 sayılı Yasa"nın ek 17. maddesinin 4. fıkrası hükmündeki “Görülmekte olan davalarda, ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında ..."nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.” İbaresinin iptali için Anayasa Mahkemesi"ne başvuruda bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesince 19.02.2020 gün ve 2018/139 E. 2020/12 K. sayılı karar ile bu hükmün iptaline karar verilmiş ve karar 05.05.2020 tarih ve 31118 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
    Anayasa"nın 153. maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamamakta ve ancak Resmi Gazete"de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girmektedir. Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamlar, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı açıktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33. maddesi hükümlerine göre, Türk hukukunu resen uygulamakla yükümlü olan mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın iptal kararı ile yok hükmünde olan ve böylece yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulü doğal olup, bu yönde bir uygulama yapılmasına imkânı yoktur. Belirtilmelidir ki, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararları, bozma kararları ile oluşan usulü kazanılmış hakların istisnasını teşkil ederler. Buna göre; usuli kazanılmış hak gereğince uygulanması gereken bir kanun maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği taktirde artık usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararıyla ortaya çıkan yeni hukuki duruma göre karar verilir. Şu halde, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararı karşısında, yeni oluşan durumun kesin hüküm halini almamış derdest tüm davalar yönünden uygulanmasının zorunluluğu ortadadır.
    Eldeki davada ise, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, 5510 sayılı Yasa"nın ek 17. maddesinin 4. fıkrasının iptali ile oluşan bu yeni durumun dikkate alınması ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin yasal dayanaklar ve teşvik hükümlerinden faydalandırılması veya fazla ödenen tutarların iadesi/mahsubu istemleri bakımından yasal tüm şartların varlığı incelenmeli ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi