19. Hukuk Dairesi 2018/1910 E. , 2019/5631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, başlangıçta Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi"nde görülen davanın dava dilekçesinde, davacının alacağını temlik aldığı ... A.Ş. ile dava dışı ... Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek,itirazın 47.804,41 TL ana para kısmı için iptaline, takibin devamına ve % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce görevsizlik kararı verilmesi üzerine dava dosyası Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiştir.
Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/166 esas ve 2016/8798 karar sayılı ve 12/05/2016 tarihli ilamında ‘‘1- Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK"nun 334.-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin talebini destekler nitelikte olması ve talebinin kabule elverişli olması nedeniyle adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. 2-Uyuşmazlık genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece TTK"nun 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın görevli mahkemeye intikal ettiği, görevli mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ... A.Ş. ile dava dışı ... Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, alacağın TMSF tarafından davacıya temlik edildiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve davalı aleyhine icra takibine geçildiği, takip tarihi itibariyle 47.804,41 TL asıl alacağın tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının, Ankara 29. İcra Müdürlüğü"nün 2012/238 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının, 47.804,41 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden yıllık % 35,50 ve değişen oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ...’ın adli yardım talebi Dairemizin 12/05/2016 tarihli bozma kararının 1.bendi ile kabul edildiğinden ve 6100 sayılı HMK"nın 335. maddesi uyarınca karar kesinleşinceye kadar devam edeceğinden davalının yeniden yaptığı adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Hüküm fıkrasının 1. bendinde davalının sorumlu olduğu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 35,50 ve değişen oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanmak üzere takibin devamına karar verilmiş ise de mahkemece hükmedilen yıllık % 35,50 oranı sözleşme ve mevzuata göre takip tarihindeki oran olup borç bitinceye kadar aynı oranda olması gerekirken ve değişen sözcüğünün icrada belirsizlik oluşturacağı zira faizin yasal faiz, avans faiz oranı olmadığından değişen oran olmayacağından bu yönden hükmün bozulması gerekmekte ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunu"nun Geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanunu"nun 16.maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi uyarınca hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan ‘‘...asıl alacağa takip tarihinden yıllık % 35,50 ve değişen oranı üzerinden ...’’ cümlesi çıkarılarak yerine ‘‘ ...asıl alacağa takip tarihinden yıllık % 35,50 oranı üzerinden...’’ sözcüklerinin eklenmesi suretiyle hükmün değiştirilen bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan ‘‘...asıl alacağa takip tarihinden yıllık %35,50 ve değişen oranı üzerinden ...’’ cümlesi çıkarılarak yerine ‘‘...asıl alacağa takip tarihinden yıllık % 35,50 oranı üzerinden...’’ sözcüklerinin eklenmesi suretiyle hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.