Esas No: 2020/420
Karar No: 2020/4257
Karar Tarihi: 21.09.2020
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Kasten öldürmeye teşebbüs - Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Kasten yaralamaya teşebbüs - Mala zarar vermeye teşebbüs - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/420 Esas 2020/4257 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2020/420 E. , 2020/4257 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Mahkemesi : 2-Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi sürüklenen çocuk ... hakkında)
İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2017 tarih ve 2015/391 - 2017/557 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kasten öldürmeye teşebbüs, Silahlı terör örgütüne üye
olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Trafikgüvenliğini tehlikeye sokma, Kasten yaralamaya
teşebbüs, Mala zarar vermeye teşebbüs
Hüküm : 1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; İlkDerece Mahkemesinin kararı CMK"nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak;
a-TCK"nın 302/1, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarıncamahkumiyet,
b-TCK"nın 82/1-g, 35/1, 31/3, 62, 63. maddeleriuyarınca mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, trafik
güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralamaya teşebbüs (4 kez), silahlı terör örgütüne üye olmamakla
birlikte örgüt adına suç işleme ve mala zarar vermeye teşebbüs suçlarından ayrı ayrı;
TCK"nın 32. maddesi delaletiyle CMK"nın 223/4-b maddesi uyarınca verilen ceza verilmesine yer
olmadığına dair karara yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince 30.01.2018 tarih ve 2018/177 Esas 2018/190 Karar sayılı karar ile sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkındaki tüm hükümlere yönelik olarak;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1)Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme; suça sürüklenen çocuk ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralamaya teşebbüs (4 kez) ve mala zarar vermeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
a)Sanık ... yönünden;
İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza
Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanığın 28.10.2019 ve 07.11.2019 tarihli temyiz dilekçelerinin temyiz sebeplerini içermediği,
b)Suça sürüklenen çocuk ... yönünden;
24.10.2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenlemeyle temyiz yolu açılan suçlardan olmayan Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralamaya teşebbüs ve mala zarar vermeye teşebbüs suçlarından kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere karşı yapılan istinaf başvurusunun, Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilerek esastan reddedilmesine nazaran CMK"nın 286/2-h maddesi uyarınca kesin nitelikte olması nedeniyle temyizinin mümkün olmadığı, anlaşılmakla suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanık ..."nin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a)Kasten öldürmeye teşebbüs suçu yönünden;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
b)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu yönünden;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu
belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Dairemizin 12.11.2018 tarih ve 2018/2457 Esas 2018/4068 Karar sayılı bozma kararı öncesi verilen İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2017 tarih ve 2015/391 Esas 2017/557 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk hakkında netice cezanın 8 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlendiği ve söz konusu karara ilişkin sadece suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından istinaf ve temyiz yollarına başvurulduğu nazara alındığında 16.10.2017 tarihli ilk hükümle verilen ceza miktarının CMK’nın 307/5. maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme son fıkra olarak "CMK"nın 307/5. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 8 yıl 4 ay hapis cezası olarak infazına"" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında silahı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;
a)Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi sonrasında suça sürüklenen çocuğun işlediği sübut eren fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken anılan hususlara riayet edilmeksizin doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulması,
b)Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2018 tarihli kararında, suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilirken TCK"nın 31/2. maddesi yerine TCK"nın 32. maddesinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle duruşma açılmaksızın aleyhe olacak şekilde düzeltilerek karar vermek suretiyle CMK"nın 280/1-a ve 303. maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.