Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4805 Esas 2016/8356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4805
Karar No: 2016/8356
Karar Tarihi: 07.11.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4805 Esas 2016/8356 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edildi. Mahkemede yapılan yargılamaya ve delillerin incelenmesine rağmen sanığın suçunun oluşmadığına yönelik itirazlar reddedildi. Ancak hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin fazla ceza tayini yapıldığı için hükümler bozuldu. Yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda hüküm fıkrasında belirtilen adli para cezası terimleri düzeltilerek onandı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nin 155/2, 62 ve 52/2 maddeleri gereğince sanık hakkında mahkumiyet verildiği belirtildi. Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken kanuna aykırı davranıldığı, bunun da 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulduğu, fakat yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilebileceği belirtildi.
15. Ceza Dairesi         2014/4805 E.  ,  2016/8356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nın 155/2, 62, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık müdafinin 27/07/2011 tarihli karara karşı eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili ceza dairesi olması karşısında, .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin verdiği 02/10/2012 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu; bu kapsamda, sanığın sorguda vermiş olduğu adrese çıkarılan tebligatın 16/09/2011 tarihinde iadesi üzerine, sanığa 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca 18/11/2011 tarihinde tebligat yapılmış ise de, tebligat evrakında haber verilen en yakın komşusunun imzasının bulunmaması nedeniyle yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu"nun 21. maddesiyle anılan maddenin uygulanmasına yönelik Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre geçersiz olduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK"nın 53/1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğuna karar verilmemiş ise de;bu hususun infaz aşamasında değerlendirilebileceğinde bozma nedeni yapılmamıştır.
    Katılanın yetkilisi olduğu şirket tarafından kendisine verilen eşyayı sanığın... plakalı kamyonu ile ... iline götürmesi için anlaştıkları ancak sanığın belgeyle teslim almış olduğu eşyaları gitmesi gereken yere götürmediği bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin atılı suçun oluşmadığına yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla hüküm fıkrasında; “600 gün”, “500 gün” ve “10.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/11/2016 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.