Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4879 Esas 2016/8354 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4879
Karar No: 2016/8354
Karar Tarihi: 07.11.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4879 Esas 2016/8354 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, satış temsilcisi olarak görev yaptığı şirkette müşterilere satış yaparak toplam 9.490,59 TL tutarındaki satış bedellerini şirket hesaplarına yatırmayarak uhdesinde tuttuğu için hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede, mahkemenin sanığın mahkûmiyetine yönelik kararında bir yanlışlık olmadığı görülmüştür. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği dikkate alınarak sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmediği için, TCK'nın 155/2. maddesi kapsamında verilen hapisten çevrilen adli para cezası ile diğer para cezasının toplanmasına karar verilerek neticeden 6.080 TL adli para cezasına hükmedilmiştir. Bu durum kanuna aykırı olduğu için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki sonuç 6.080 TL adli para cezasının 6.000 TL ve 80 TL olarak ayrı ayrı belirlenerek hükmün düzeltilerek onaylanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK. 155/2
- TCK. 62/1
- TCK. 50/1-a
- TCK. 52/2-4
- 5237 sayılı TCK
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi

15. Ceza Dairesi 2014/4879 E. , 2016/8354 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK. nun 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık, katılan şirkette satış temsilcisi olarak görev yapmakta olup; müşterilere satılan malların toplam 9.490,59 TL tutarındaki satış bedellerini şirket hesaplarına yatırmayarak uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda; iddia, sanığın savunması ve dosya kapsamı gözetilerek, mahkemenin sanığın mahkûmiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği dikkate alınarak sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmeden TCK"nın 155/2. maddesi kapsamında verilen hapisten çevrilen adli para cezası ile diğer para cezasının toplanmasına karar verilerek neticeden 6.080 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan,
aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasındaki sonuç 6.080 TL adli para cezasının 6.000 TL ve 80 TL olarak ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.