11. Hukuk Dairesi 2017/2964 E. , 2019/279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../06/2016 tarih ve 2016/268-2016/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin...i şirkete ait aynı ürünlerin Türkiye"de pazarlamasını yaptığını, ""HELESİ"" markasının .../.../2002 tarihinde Yunanistan"da usulüne uygun şekilde "Ellınıkı Biomixania Periballntikon Sustimaton Aebe" adına tescil edildiğini, davacı şirketin "Ellınıkı Biomixania Periballntikon Sustimaton Aebe"den aldığı izinle 2012/00147 numaralı ""Helesi"" markasını kendi adına Türkiye"de tescil ettirdiğini ve ürünlerinde bu markayı kullanmaya başladığını, davalı şirketin kendilerini ... Cumhuriyet Savcılığı"na şikayet ettiğini, şikayet üzerine davalının 2004/234123 numaralı ""HELESİ"" markasını kendi adına tescil ettirdiğini öğrendiklerini, ancak davalının üretimini ve pazarlamasını yaptığı hiçbir üründe ""HELESİ"" markasını kullanmadığını, davalı şirket tarafından tescillenmiş ve hiç kullanılmayan ""HELESİ"" markasını tehdit unsuru olarak kullandığını, kötü niyetli olarak bu markanın devralındığını ve kullanılmadığını ileri sürerek, davalıya 2004/234123 numaralı ""HELESİ"" ibareli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın helesi ibareli markanın müvekkil şirket adına tescilli olmasından dolayı herhangi bir zararının olmadığını, işbu davayı ikame edebilmesi için aranan dava şartlarından hukuki yararının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 2004/23423 numaralı ""HELESİ"" markasının .../.../2005 tarihinde davalı adına tescil edildiği, 556 sayılı KHK 43. maddesine göre davacının davayı açmada hukuki yararının bulunduğu, KHK"nın 14. maddesine göre davalının tescilli markasını kullandığını ispatlayamadığı, davalının dava dışı ELLİNİKİBİOMİXANİA PERİBALLNTİKON SUSTİMATON AEBE adlı firma ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği, dava dışı bu firmanın markasını davalıdan önce ... dışında tescil ettirdiği, Türkiye"ye yaptığı satışlar, pazar payı, ihracat yapığı ülke sayısı, tesislerin bulunduğu ülke sayısı, davalının markayı kullanmadığı, davalının tacir olması sebebiyle basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altında bulunması gerektiğinden davalının markayı markasal olarak kullanmayıp dava dışı firmadan ülkemize yapılan ithalatları engellemek amacıyla kullandığı, bu sebeplerle gümrük ve
adli makamlar nezdinde girişimde bulunduğu, dava konusu markayı başkasının marka hakkını kullanmasını engel olmak amacıyla kullandığı ve davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı 2004/23423 numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava kullanmama ve kötü niyetli tescile dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK gereğince, kullanmama ve kötü niyetli tescil nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.....2016 gün ve 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile kullanmama nedeniyle marka hükümsüzlüğü hükümlerini haiz 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, dava yönünden Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
...- Ayrıca, kötü niyetle tescilin değerlendirilmesinde, marka tescili sırasında başvuru sahibinin kötü niyetli olup olmadığı dikkate alınacak olup, somut olayda, davaya konu marka davalı adına tescil edildikten sonra davalının, davacıya ve dava dışı şirketlere karşı dava açıp, tedbir kararları aldırması tescilli markanın sağladığı hukuki korumanın kullanılması anlamına geldiği anlaşılmakla, mahkemece davalıya ait markanın kötü niyetle tescil edildiği gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve ... numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.