20. Hukuk Dairesi 2014/4650 E. , 2014/8294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21/11/2012 gün ve 2012/13159-13050 E.K. sayılı ilamıyla davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin 23/11/2011 gün ve 2011/14467-13203 E.K. sayılı BOZMA karararının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin, davanın reddine ilişkin 17/12/2010 gün ve 2010/59-68 E.K. sayılı kararının ONANMASINA karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi vekili tarafından kararın düzeltlmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 1633 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, 162 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınması talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/11/2011 tarih ve 2011/14467 E. - 13203 K. sayılı kararıyla [“taşınmazın, dava dışı 1630, 1631 ve 1632 sayılı parsellerle bir bütün olarak düşünüldüğünde, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi anlamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu, her ne kadar daha evvel Hazine tarafından aynı yere ilişkin olarak Devletin hüküm ve tasarrufu iddiasıyla açılan dava, mahkeme kararıyla reddedilmişse de sözü edilen kararın taraf olmayan Orman Yönetimini bağlamayacağı”] gerekçesiyle bozulmuştur.
Davalı ... vekili, bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasını karar düzeltme yolu ile istemiştir. Dairemizin 21/11/2012 tarih ve 2012/13159 E. -13050 K. sayılı kararıyla davalı ...l vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin 23/11/2011 gün ve 2011/14467 E. - 13203 K. sayılı bozma karararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin 17/12/2010 tarih ve 2010/59 E. - 68 K. sayılı kararının ONANMASINA karar verilmiştir.
Dairenin 21/11/2012 tarih ve 2012/13159 E. - 13050 K. sayılı onama kararı davacı ... Yönetimi vekiline 25/02/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ... Yönetimi vekilince süresinde 04/03/2013 tarihinde Dairenin onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece bu kez, 12/03/2013 ve 2010/59 E. - 68 K. sayılı Ek Kararı ile 21/11/2012 tarihi itibariyle Dairenin onama kararının kesinleştiği ve karar düzeltme sonrasında tekrar karar düzeltme talebinde bulunulamıyacağı gerekçesiyle davacı ... Yönetimi vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin ek kararının davacı ... Yönetimi vekiline 01/04/2013 tarihinde tebliği üzerine, Orman Yönetim vekili süresinde 05/04/2013 tarihinde karar düzeltme dilekçesi sunarak taleplerinin kabulü ile Dairenin onama kararının kaldırılarak, davanın reddine ilişkin yerel mahkemenin kararı ile redde ilişkin ek kararın bozulmasını istemiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakeleri Kanununun geçici 3. maddesine göre 5235 sayılı Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerini düzenleyen kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca bu mahkemeler Resmî Gazetede kararı ilân edilerek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri yürürlüktedir.
Kural olarak; Yargıtayın bozma ve onama kararlarına karşı karar düzeltme istemlerinin Yargıtayın ilgili dairesince incelenmesi zorunludur. Yerel mahkemece bu konuda bir karar verilemez. HUMK."nun 442/A maddesine göre Yargıtayın karar düzeltme yolu açık olan bozma ve onama kararları mahkeme yazı işleri müdürünce onbeş gün içinde kendiliğinden taraflara tebliğ edilir. Yine aynı yasanın 440/1. maddesine göre de tebliğ edilen Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde kanunda yazılan sebeplerden dolayı kararın düzeltilmesi istemiyle karar düzeltme yoluna başvurulabilir. Ancak, HUMK."nun 442/1. maddesi hükmüne göre aynı ilam aleyhine birden fazla karar düzeltme yoluna başvurulamaz.
Bu nedenle; davacı ... Yönetimi vekilinin yerel mahkemenin ek kararının kaldırılmasını isteyen talebinin kabulü ile yerel mahkemenin 12/03/2013 ve 2010/59 E. - 68 K.sayılı ek kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine verilen onama kararına karşı davacı vekilinin yapmış olduğu karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE 13/10/2014 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı ... Yönetimi, yörede 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında belgesizden kişi adına tesbit ve tescil edilmiş olan taşınmazın, 2007 yılında 162 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman sınırlandırması sırasında tahdit dışında bırakıldığını belirterek, süresi içinde orman kadastro çalışmasına itiraz etmiştir.
Dava; 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında ve 6 aylık süre içinde açılmış orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmaz, yörede 1982 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında belgesizden kişiler adına tesbit edilmiş, tesbite Hazine tarafından itiraz edilmekle, ... Kadastro Mahkemesinin 1989/10 E. ve 1989/358 K. sayılı dosyasında talep reddedilmekle tesbit kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz, kişiler adına özel mülk olarak tapuya tescil edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; yukarıda belirtilen ve kesinleşen dava dosyasında Orman Yönetimi taraf değildir. Bir hüküm ancak, taraflarını ve onların ardıllarını bağlar. Bu nedenle, sözkonusu hükmün Orman Yönetimini bağladığından sözetmek mümkün değildir. Kaldı ki; belirtilen dosyadaki bilgi, belge ve bulgular ancak, o dosya ile ilgili olarak değerlendirilebilir.
Somut olayda, davacı ... Yönetimi çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu savına dayanmaktadır.
Bir yerin orman olup olmadığı hususu, uzman bilirkişiler marifetiyle o yere ait memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planlarının usûlünce incelenerek düzenlenecek raporlar ışığında çözüme kavuşturulması gerekir.
Mahkemece yapılan araştırmada taşınmazın mevcut bitki örtüsü ve resmî belgelerdeki konumu dikkate alındığında 6831 sayılı Kanunun 1.maddesine göre orman sayılan yerlerdendir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın üç yönü orman ile bir yönü ise deniz ile çevrili olup, bu hali ile 6831 sayılı Orman Kanununun 17/2. maddesi hükmü kapsamında orman içi açıklığı konumundadır. Orman içi açıklıkların zilyetlikle mülk edinilmesi mümkün değildir. Yargıtay"ın gayrimenkul daireleri ve HGK."nun yerleşik uygulamaları da bu yöndedir (HGK. 13/10/1999 gün ve 1999/8-689-822, 20/10/2013 gün ve 2003/20-565-614, 10/11/2004 gün ve 2004/7-531-582 - 26/11/2014 gün 2014/20-1595-966 sayılı kararları).
Ayrıca, mahkemece yapılan keşif sonucu çekişmeli taşınmazın üzerinde aşılı zeytin ağaçlarının bulunduğu belirlenmiş olmasına karşın, bu ağaçlarının davalılarca ekim ve dikim yolu ile yetiştirildiğine ilişik herhangi bir savunma da yapılmamıştır. Aşılanmak suretiyle kazanılmaya çalışılan yabani zeytin ağaçları orman ağacıdır. Bu nedenle, bu tür yabani zeytinliklerin 3573 sayılı Kanun kapsamında tefrik ve tahsis işleminden sonra ihya edilerek tapu verilmesi halinde özel mülke konu olması mümkündür. Somut olayımızda, davalılar 3573 sayılı Kanun kapsamında düzenlenmiş herhangi bir tapuya da dayanmamışlardır. Yabani zeytinliklerle kaplı çekişmeli taşınmaz yerleri ile birlikte 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerdendir. Zilyetlikle kazanılması ve özel mülke konu edilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle; davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle reddine karar verilmesi usûl ve kanunlara aykırı olduğundan, Orman Yönetiminin karar düzeltme talebinin kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulması düşüncesinde olduğumdan, Dairemizin sayın çoğunluğunun Orman Yönetiminin karar düzeltme talebinin reddi gerektiği yönünde oluşan düşüncelerine katılamıyorum.