Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20252
Karar No: 2015/5818

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20252 Esas 2015/5818 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/20252 E.  ,  2015/5818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 03.06.2011 tarihinde .. yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu davalı ...nin işleteni olduğu, davalı sürücü ... idaresindeki ..plakalı araç ile dava dışı ..’ın sevk ve idaresindeki ..plakalı araçların çarpışması sonucu .. plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, gözünde kalıcı olarak özür kaldığını, bu durumdan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını ileri sürerek şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, trafik kazasına karışan .. plaklı aracın ..’i müvekkil şirketin yaptığını, tedavi giderlerinden...nın sorumlu olduğunu ve müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini beyanla davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, .. plaklı aracın ..’inin müvekkil şirketin yaptığını, davacının talep ettiği tazminatın ödendiğini, bakıcı ve tedavi giderlerinden ...nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

    Davalılar ... ile ..i, ikametgâhlarının .. ilçesi olması nedeniyle yetkili mahkemenin .. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle esas yönünden de reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; olayın meydana geldiği yerin ..sınırları içinde olduğu, davalıların..ilçesinde oturdukları ve ortak yetkili Mahkemenin ..Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Kural olarak, bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, HMK.nın 7.maddesine göre, dava bunlardan birisinin ikametgâhı mahkemesinde açılabileceği gibi aynı Kanunun 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Bunların yanında 2918 sayılı KTK.nın 110.maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, zorunlu ve ihtiyari sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde, hem bu Kanun hem de HMK.nın 7.maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de dava açılabilir.
    Bir davada, birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakkına sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
    Davalılar yetki itirazına ilişkin dilekçelerinde, HMK. m.7/2 belirtildiği gibi sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirilmek amacıyla haklarında dava açıldığını da ileri sürmemişlerdir.
    Somut olayda, işleten, sürücü ve trafik sigortacılarına yöneltilen davada, dava 2918 sayılı KTK.nın 110. maddesine göre davalı sigorta şirketlerinin merkezin bulunduğu yer de açılmış olması bakımından yetki itirazının reddiyle işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri
    verilmesine 13.04.2015 günü üy.. ve üye ..ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    Davalıların, sürücü, işleten ve Zorunmlu Mali Sorumluluk Sigortacısı oldukları araçların ..ilçesinde neden olduğu trafik kazasında davacının yaralandığı, maddi ve manevi zarara uğradığı ileri sürülerek davacı tarafından.. 28. Asliye Ticaret Mahkemesinde 21.02.2013 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açılmış,
    Davalılar ... ile ..i yerleşim yerlerinin.. ilçesi olması nedeniyle uyuşmazlıkta.. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiş,
    Davalılar.. ile .. vekili sigortalının kusuru oranında ve teminat dahilinde sorumlu olduklarını savunmuş,
    Mahkemece; 6100 sayılı HMK 7/1 maddesinde yetkili kılınan haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi olan..Asliye Hukuk Mahkemesinin ortak yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş,
    Davacı vekilinin temyizi üzerine sayın çoğunluğun "HMK 7/1 maddesinde getirilen yetki kuralınının kesin yetki olmadığı, davalılardan sigorta şirketlerinin yerleşim yerlerinin ..l"da bulunması nedeniyle HMK 7.maddesi gereğince İstanbul Mahkemelerinin uyuşmazlıkta yetkili olduğu" görüşü doğrultusunda yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Sayın çoğunluğun HMK 7/1 maddesinde öngörülen yetki kuralının kesin yetki olmadığına ilişkin görüşüne katılamıyoruz.
    Dava 6100 sayılı HMK yürürlüğünden sonra 21.02.2013 tarihinde açılmıştır.
    6100 sayılı HMK"daki yetki kuralları ve niteliğinin değerlendirilmesinden önce mülga 1086 sayılı HUMK ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki yetki kuralları ve niteliğinin gözden geçirilmesinde yarar bulunmaktadır.
    Motorlu aracın neden olduğu kazalardan doğan hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, davalının yerleşim yeri (HUMK 9, KTK 110/2), haksız fiilin vuku bulduğu yer (HUMK 21, KTK 110/2), sigortacının merkez veya şubesi veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer (KTK 110/2) mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiştir. Seçimlik hak davacıya aittir.
    Birden fazla sorumlunun bulunduğu davalarda ise davanın ortak yetkili mahkeme olan haksız eylemin gerçekleştiği yer mahkemesinde açılması gerektiği HUMK 9/2 maddesinde düzenlendiği gibi bir kısım Yargıtay kararlarında da (YHGK. 24.2.1984 gün 1981/11-772 esas, 1984/153 karar, Y.4.HD"nin 23.9.2003 gün 2003/8610 esas, 2003/10502 karar, Y.4.HD 15.7.2004 gün 2004/8738 esas, 2004/9550 karar) vurgulanmıştır.
    Davalıların birden fazla olması durumunda davanın ortak yetkili mahkemede açılması gerektiğine ilişkin HUMK 9/2 maddesinde öngörülen kuralın uygulanabilmesi elbetteki tarafların süresinde yetki itirazında bulunmalarına bağlıdır.
    Birden fazla davalının olduğu ve davalılardan yalnız birisinin yerleşim yerinde açılan davada diğer davalıların yerleşim yeri nedenine dayalı haklı yetki itirazları karşısında HUMK 9/2 maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi ortak yetkili mahkemedir.
    Mülga 1086 sayılı HUMK 9/2 maddesinde düzenlenen ortak yetkili mahkemenin yetkisi kesin yetki olarak düzenlenmediğinden bu konuda uygulamada karşılaşılan ve yukarıda değinilen bazı Yargıtay kararlarına da konu edilen sakıncaların giderilmesi için 6100 sayılı HMK 7/1 maddesi ile getirilen yeni düzenleme ile ortak yetkili mahkemenin yetkisi artık kesin yetki olarak düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan birden fazla davalının olduğu haksız fiile dayalı davalarda, haksız fiilin vuku bulduğu yerin kesin yetkisi nedeniyle davalıların yerleşim yer mahkemeleri yetkili olmaktan çıkarılarak davalılar yönünden yetkili mahkeme daraltılmış ise de 6100 sayılı HMK 16 maddesinde getirilen yeni düzenleme ile davacıya haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yerin yanısıra zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili kılınmak suretiyle yeni alternatifler getirilmiş, haksız fiil mağdurunun yetkili mahkeme yönünden adalete erişimi daha da kolaylaştırılmıştır.

    6100 sayılı HMK 7/1 maddesinde "davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceği; Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin belirtilmiş olması durumunda davaya o yer mahkemesinde bakılacağı" öngörülmüştür.
    Yasalarda kesin yetki olduğu anlaşılan hallerde başka yer mahkemesinde dava açılması mümkün değildir.
    Yetkinin kesin olduğu bazen yasa metninde açıkça ifade edilmekte, bazende maddenin düzenleme şeklinden anlaşılabilmektedir.
    HMK 7/1 maddesindeki "... Davaya ancak o yer mahkemesinde bakılır" şeklindeki mutlak ifadeden, yetkinin kesin yetki olduğu sonucu çıkmaktadır.
    HMK 7/1 maddesinin hükümet gerekçesinde de (madde 12) öngörülen yetki kuralının kesin yetki kuralı olduğu vurgulanmıştır.
    Ortak yetkili mahkemenin yetkisi, hükmün gerekçesinde de ifade edildiği üzere kesin yetkidir. (Ejder Yılmaz HMK sayfa 120)
    Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılardan ... ile .. yerleşim yeri .., davalı sigorta şirketlerinin yerleşim yeri İstanbul olup, davaya konu trafik kazası da ..ilçesinde gerçekleşmiştir.
    .. Asliye Hukuk Mahkemesi haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi olarak tüm davalılar yönünden ortak ve kesin yetkiyi taşıyan mahkeme olup, yerel mahkemenin HMK 7/1 maddesinde öngörülen yetki kuralına istinaden re"sen yetkisizlik kararı vermesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından yerel mahkeme kararının onanması gerekirken bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.

    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi