17. Hukuk Dairesi 2013/20085 E. , 2015/5815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ..."in 25.09.2009 tarihinde motosikleti ile seyir halinde iken davalı ..."in sevk ve idaresindeki aracı ile çarpması sonucu ağır yaralandığını, kazaya davalının hatalı ve kusurlu hareketlerinin sebebiyet verdiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun olmadığını, kaza tespit tutanağında davalının asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin ayağında kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin iş gücünden olduğunu, maddi ve manevi olarak büyük zararlara uğradığını, bu nedenle ıslah ile birlikte 68.814,13-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işsiz olduğunu ve ..Komisyon evinde hiç çalışmadığını, davacının sürücü belgesinin olmadığını, motosikletin değerinin 1.000,00-TL olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/1-2.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, gerekçeli kararın maddi tazminat talebinin değerlendirilmesi bölümünde; kısa kararda “3.000,00-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte kaza tarihinden, 65.814,13.-TL"nin ise ıslah tarihi olan 23.12.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte toplam 68.814,13-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği, kısa karara sehven 68.814,13.-TL"nin yazıldığı anlaşıldığını, buna göre davacı tarafa hükmedilmesi gereken maddi tazminat miktarı; 3.000,00-TL’nin kaza tarihinden, 58.687,13-TL"de ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile olmak üzere toplam 61.687,49-TL olduğuna ilişkin karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kısa karar ile gerekçeli karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de;
Mahkemece, ... Hastanesinden alınan 14.06.2011 tarihli .. Raporunda davacı sürücü ...’in %25 oranında tüm vücut fonksiyon kaybına ilişkin rapora göre, karar verilmiştir. Oysa davacının .. aleyhine açtığı...Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2011/612 esas sayılı dosyasında ..Bölümünden alınan 19.08.2013 tarihli rapora göre davacı ...’in genel beden gücünden kaybının %13 oranında olduğu belirtilmiş olup yazılı olduğu biçimde yetersiz olan Özür Sağlık Kurulu rapora göre karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
2-1 nolu bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 13.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.