17. Hukuk Dairesi 2019/3307 E. , 2020/3991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminatın tamamen manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 24.09.2013 günü davalı ...’in kullandığı davalı ... şirketi nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın tam kusurla müvekkilinin kullandığı araca çarpması ile yaralanmasına sebep olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişiden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili ile davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile 9.568,26 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı ..."den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı davalı ...’in tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı vekilinin maddi tazminat talebi 9.568,26 TL
olmak üzere tamamen kabul edilmiş, 25.000,00 TL olarak da manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf, davalı ... şirketinden değil davalı araç sürücüsünden manevi tazminat talep etmiş; mahkemece de araç sürücüsünden manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda, davacı tarafın davalı ... şirketinden manevi tazminat talebi olmadığı ve davalı ..."de yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmediği için manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı bakımından davacı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken davacı tarafın 3.000,00 TL vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmayıp bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 8 nolu bendinde yer alan “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 3,000,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine” ibaresinin tamamen hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.770,85 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.