15. Ceza Dairesi 2016/3349 E. , 2016/8327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteğinde de bulunulması halinde, eski hale getirme talebi hususunda karar verme yetkisi Yargıtay"ın ilgili dairesine ait olduğundan ve sanığın 27/01/2014 tarihli dilekçesinde, tebliğin usulsüzlüğünden bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte dosyanın tekrar gözden geçirilmesi isteğiyle temyiz iradesini de ortaya koyduğundan, eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 31/01/2014 günlü ek kararın yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli kararın tebliğ edildiği 20/12/2013 tarihi itibariyle sanığın,... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda,.... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/168 Esas, 2013/168 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan cezayı infaz etmekte olduğu, bu nedenle anılan tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 19. Maddesi gereğince hukuki sonuç doğurmayacağı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince, sanığın usulsüz tebliğden haberdar olarak temyiz dilekçesi sunduğu tarih itibariyle temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek,
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."ın temyiz dışı sanık ..."ın hesap numarasını aldığı ve telefonda katılana bu hesap numarasının bir şekilde verildiği, telefonda konuşan şahsın kendisini komiser olarak tanıtarak , 2.000 TL parayı bu hesaba yatırmasını istediği, sanıklar ... ve..."ın birlikte bankaya gittikleri, sanık ..."ın katılanın yatırdığı parayı.... şubesinden çektiği ve sanık ...’a verdiği, bu suretle her iki sanığın birlikte dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ifadesinin alınmadığına ve yokluğundan karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 03.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.