Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9473
Karar No: 2014/15140
Karar Tarihi: 26.06.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/9473 Esas 2014/15140 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işverenin işyerinde çalıştığı süre boyunca sigortalı olarak çalıştığını ancak Kuruma bildirilmediğini ve çalışmalarının tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalıların temyiz itirazları üzerine Yargıtay, davacının çalıştığı işyerinin M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti'ye ait olduğunu belirterek, şirketi davaya dahil etmek ve davalı işveren olarak delilleri toplayarak karar vermek gerektiğini vurgulamıştır. Bu nedenle, verilen hükmün bozulması gerektiğine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- Sivil Kanun
21. Hukuk Dairesi         2013/9473 E.  ,  2014/15140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 07/06/2012
    NUMARASI : 2005/14-2012/283

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01/05/1996-15/05/2004 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı A.. S.."nın davalı M.T P. Turizm Ltd. Ştinde 10/06/2002 -31/12/2002 tarihleri arasında 130 gün asgari ücret ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) veya bir hakkın elde edilmesi amacıyla kime karşı dava edileceği (o davada davalı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının veya davalısının o dava yönünden davacı veya davalı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
    O halde, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
    Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
    Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def"i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
    Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 2002/3. dönemde 71 gün 1017030 sicil numaralı ve M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti ünvanlı işyerinden hizmet bildirimi yapılarak 31/12/2002 tarihinde çıkışının yapıldığı, 01/06/2003-31/10/2003 tarihleri arasında 150 gün 1017030 sicil numaralı ve M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti ünvanlı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, 16/12/2003-31/10/2004 tarihleri arasında 1017030 sicil numaralı ve M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti ünvanlı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti"nin 02/05/1995 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının O.. A.. ve Zeynep Ayas olduğu, davacının çalıxtığı işyeri olan P. Turizim Seyahat Acentasının sahibinin M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının bir kısım çalışmalarının 1017030 sicil numaralı ve M.T.Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti ünvanlı işyerinden yapıldığı anlaşıldığından dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ve söz konusu şirketin ortağı olduğu anlaşılan O.. A.."a karşı davaya devam edilerek ve hüküm fıkrasında şirketin ünvanı yanlış yazılarak M. P.Turizm Ltd Şti hakkında karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının çalıştığı işyerinin M. T. Turizm Sey İnş Tic ve San Ltd Şti"ye ait olduğu anlaşıldığından söz konusu şirketi davaya dahil etmek, davalı sıfatıyla şirkete dava dilekçesini tebliğ etmek, davalı işveren olarak delillerini toplayıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan O.. A.."a iadesine, 26/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi