8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/4425 Karar No: 2011/7032 Karar Tarihi: 15.12.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4425 Esas 2011/7032 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/4425 E. , 2011/7032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Bozca Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 20.04.2011 gün 4/167 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kadastro çalışmalarında adına tespit edilen dava dışı 179 ada 9 parselin devamında yer alan ve paftasında yol boşluğu olarak gösterilen taşınmaz bölümünün zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar yirmi yıllık süre geçmediği gibi tespit öncesi zilyetliğin değerlendirilmesi bakımından da makul sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre, dava konusu taşınmaz bölümü kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yol, meydan ve köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir. Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tespit dışı bırakma işlemi niteliğindedir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için taşınmazın nitelik itibariyle kazanıma elverişli yerlerden olması ve zilyetlik koşullarının gerçekleşmiş bulunması gerektiği gibi, Yargıtayın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması da gerekmektedir. Ancak, Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yerlere ilişkin olarak tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılmış olan davalarda, tespit dışı bırakıldığı tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekir. Somut olayda, dava, 05.01.2010 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, dosya arasında mevcut Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında belirtilen uyuşmazlık konusu taşınmazın yer aldığı paftanın düzenlenme tarihi esas alınarak, dava tarihi itibariyle makul sürenin geçtiği ve bu itibarla tespit dışı bırakılma tarihinden öncesi zilyetliğin gözönüne alınamayacağı benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; niza konusu taşınmazın davacı adına tespit edilen dava dışı 179 ada 9 parselin devamında yer aldığı belirtildiğine göre uyuşmazlığa konu taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihinin söz konusu davacı adına kayıtlı parsele ait tespit tarihi olan 25.1.2008 olarak kabul edilmesi hakkaniyet gereğidir. Dava, davacı adına tapuya kayıtlı parselin tespit tarihi nazara alındığında makul süre içinde açıldığına göre, davacının ileri sürdüğü tespit dışı bırakılma tarihinden önce sürdürüldüğü iddia olunan zilyetlik süresinin değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş, taraflara delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınarak, bildirildiği takdirde delillerinin tespiti ile iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.