19. Hukuk Dairesi 2017/5588 E. , 2020/761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, davalı banka ile dava dışı ... Madeni Yağlar Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, banka yetkililerinin istemi üzerine davacının kredi sözleşmesi imzalanırken banka tarafından vadesi ve miktarı boş olan senedi imzalayarak banka yetkililerine teslim ettiğini, davalı bankanın senedi anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu, eş rızasının alınmaması nedeniyle kefaletin de geçersiz olduğunu belirterek borçlu olunmadığının tespitine ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı asıl borçlu ... Madeni Yağlar Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmesini davacı ..."ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, bu nedenle borçlu olduğunu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun geri ödemesi için takibe konu 10.08.2015 vade tarihli 305.000,00 TL bedelli senedin bankaya verildiğini, davacının senette avalist olduğunu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ileri sürülemeyeceğini, genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacının evli olmadığını ve eş rızasının da aranmadığını, kefaletin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ispatlanamadığı, davacının sözleşmenin imzalandığı sırada evli olmadığı, eş rızasına gerek olmadığı, kefaletin de geçerli olduğu, davalının senedin kredinin geri ödenmesi amacıyla verildiğini beyan ettiği, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ve davacının sorumluluğunun tespitinin gerektiği, kredi sebebiyle davalı bankanın alacağının 258.813,45 TL olduğu, takip tarihinde ise asıl alacak 305.576,27TL olarak gösterildiği, aradaki fark olan 46.186,55 TL asıl alacaktan davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalı bankanın kötüniyetli kabul edilerek alacağın % 20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı banka ile dava dışı ... Madeni Yağlar Ltd. Şti. arasında imzalanan 15/06/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, kefaletin geçerli olduğu, sözleşmenin imzalandğı tarihte eş rızasının aranmadığı, kredi sözlesmesinden kaynaklanan alacağın doğru tespit edildiği,davalı bankanın asıl alacak tutarından daha yüksek tutarda olan senet bedeli üzerinden takip başlatmakta kötüniyetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, muhakeme hukukuna ve maddi hukuka herhangi bir aykırılık olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmişse de davalı senet tutarı kadar alacağını ispatlayamadığı için davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Davalı icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, dolayısıyla İİK"nun 67/2. maddesinde düzenlenen kötüniyet tazminatı şartları mevcut olmadığından davacı lehine kötüniyet tazminatı verilmesi doğru değildir. Bu nedenle davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir suretinin Samsun BAM 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.