Esas No: 2020/534
Karar No: 2020/3623
Karar Tarihi: 01.07.2020
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2020/534 Esas 2020/3623 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli, 2014/254 esas ve 2015/352 sayılı kararı ile sanık ... hakkındaki Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler ..., ..., ... ve ... hakkında, 18/11/2013 tarihinde işledikleri kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sındırgı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Sındırgı Cumhuriyet Başsavcılığının 31/12/2013 tarihli, 2013/1003 soruşturma, 2013/329 esas ve 2013/211 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı,
2-Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 19/11/2015 tarihli, 2014/254 esas ve 2015/352 sayılı kararı ile; 6545 sayılı Kanun’un sanıklar lehine olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 191/8. maddesi amir hükmü uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5-6. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beş yıllık denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın tüm sanıklar yönünden itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Sanık ...’ın 13.09.2016 tarihinde işlediği öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama ve hakaret suçlarından Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/12/2016 tarihli, 2016/340 esas ve 2016/412 sayılı kararı ile mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye bildirimde bulunulmasına karar verildiği,
4-İhbar üzerine, Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2018 tarihli, 2017/204 esas ve 2018/78 sayılı kararı ile, beş yıllık denetim süresi içerisinde işlenen ikinci suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince, istinaf incelemesine tabi bir karar bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verildiği,
5-Sanık ...’ın 05/01/2018 tarihinde işlediği basit yaralama suçundan Kepsut Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2018 tarihli, 2018/123 esas ve 2018/266 sayılı kararı ile mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye bildirimde bulunulmasına karar verildiği,
6-İhbar üzerine, Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli, 2019/28 esas ve 2019/112 sayılı kararı ile, beş yıllık denetim süresi içerisinde işlenen ikinci suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edildiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince, karara karşı itiraz yolu açık olduğundan dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verildiği,
7-Mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, kanun yararına bozma istemine konu 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararı ile, hükmün açıklanması için ikinci suçun kasıtlı bir suç olmasının yeterli olduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli, 2019/28 esas ve 2019/112 sayılı kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği,
anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, anılan Kanun"un 191/8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmalarına dair Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararı ile, anılan kararın itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanık ..."ın denetim süresi içerisinde 29/11/2018 tarihinde basit yaralama suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine, yapılan yargılama sonunda denetimde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçu olmadığından bahisle hakkındaki hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin aynı Mahkemenin 05/03/2019 tarihli ve 2019/28 esas, 2019/112 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
1- Tüm sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
a) Sanıkların anılan suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilerek, bu durum incelenmeksizin karar verilmesinde,
b) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, söz konusu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanun"un 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
c) Suç tarihi olan 18/11/2013 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, anılan Kanun"un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanıkların lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanıklar aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik anılan Kanun"un 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesinde,
2- Sanık ... hakkındaki mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 22/01/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 29/11/2018 tarihinde basit yaralama suçunu işlediği, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir.” denilerek Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararı ile Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosya içeriğine göre;
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ..."ün, Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, anılan Kanun"un 191/8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmalarına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben , sanık ..."ın denetim süresi içerisinde 29/11/2018 tarihinde basit yaralama suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine, yapılan yargılama sonucunda Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2019/28 esas, 2019/112 sayılı karar ile; denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı gerekçesiyle “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararı ile “itirazın kabulüne ve Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli, 2019/28 esas ve 2019/112 sayılı kararının kaldırılmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği dikkate alınarak yapılan incelemede,
1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararının incelenmesinde:
A-) Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
aa) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden somut olayda uygulanma olanağı bulunmayan aynı Kanun"un 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi,
bb) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu hususta araştırma yapılmadan karar verilmesi,
B-) Suç tarihi olan 18/11/2013 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, anılan Kanun"un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanıkların lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanıklar aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik anılan Kanun"un 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2- Sanık ... hakkındaki mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararının incelenmesinde:
Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddesi uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği, hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan,
"a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde, hükmün açıklanmasına karar verilebileceği, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/254 esas, 2015/352 sayılı kararı ile Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1265 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.