9. Hukuk Dairesi 2020/8436 E. , 2021/3890 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait ... İçme Suyu Arıtma Tesisinde çevre mühendisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ilişkin dava açıldığını, mahkemece verilen işe iade kararının kesinleştiğini, yasal süre içinde işverene başvurmasına rağmen davacının işe başlatılmadığını belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, iş sözleşmesinin işin bitimi ile kendiliğinden sona erdiğini, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, fesih anında davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, ayrıca 3.500,00 TL ihbar tazminatı ödendiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını, yaptığı takdirde karşılığının ödendiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti, başlatmama tazminatı ile yıllık izin ücreti taleplerinin kısmen kabulüne, fazla çalışma ücreti talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacının fazla çalışma ücreti talebinin kabulü gerektiğine yönelik istinaf başvurusu ise yerinde görülerek, fazla çalışma ücretinin reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı temyizi yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık yıllık izin ücreti noktasındadır.
Davacının davalıya ait işyerinde 08/08/1997 - 15/10/2014 tarihleri arasında çalıştığı, kıdeminin dört aylık boşta geçen sürenin eklenmesi ile birlikte 17 yıl olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece davacının 17 yılda toplam 328 gün ücretli izne hak kazandığı, 95 gün izin kullanıldığı belirlenerek hesaplanan izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 17 yıllık çalışma süresinin tamamı için 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre değerlendirme yapılmış ise de, hak kazanılan yıllık izin süresinin tespitinde, anılan dönemde yürürlükte bulunan Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 10.06.2003 tarihinden önceki dönem için 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği gözden kaçırılarak, davacının tüm çalışma süresi için 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre izin süresinin belirlenmesi hatalıdır.
3-Davalının ödeme itirazının yerinde olup olmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamından, davalı tarafın bir kısmı banka dekontu bir kısmı ise el yazılı tediye makbuzu niteliğinde birçok belge sunduğu, bu belgeler çerçevesinde ödeme itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, banka yoluyla yapılan ödemelerden üzerinde “tazminat” veya “tazminata mahsuben” açıklaması bulunanların tamamı hesaplanan alacaklardan mahsup edilmiştir. Mahkemece verilen karar bu yönüyle isabetli ise de, dosyada banka dekontlarının dışında imzalı tediye makbuzları da bulunmaktadır. Bu makbuzlara, üzerindeki el yazılı açıklama kısımlarının sonradan doldurulabileceği gerekçesiyle itibar edilmemiştir. Yargılama sırasında iki kez davacı asil dinlenmiş ise de, açıklamalı elden ödeme makbuzları ile ilgili olarak davacının ayrıntılı beyanı alınmamış, davacıya tazminat olarak yapılan ödemelerin mahiyeti ile ilgili soru sorularak bu hususlar açıklığa kavuşturulmamıştır. Mahkemece belirtilen yönler aydınlatılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. Dosya kapsamındaki elden ödemelere ilişkin imzalı makbuzlar arasından, üzerinde “tazminat” ifadesi geçen tüm makbuzlar belirlenmeli, bu makbuzlar tek tek davacı asile gösterilmeli, her bir makbuz ile ilgili olarak davacının beyanı alınmalı, oluşacak sonuca göre davalının ödeme itirazına değer verilip verilmeyeceği konusunda bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.