MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ..."in temyizine yönelik yapılan incelemede;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26/08/2007, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/11/2007 olduğu, Dairemizin 2014/25560 esası ile 13/06/2016 tarihinde bozulmasına karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/133 Esas ve 2013/11 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 25/10/2007, iddianame düzenleme tarihinin ise 14/01/2009 olduğu, sanığın anılan dosyadaki eylemi ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eyleminin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek; bozulmasına karar verilen dosya bu dosya ile birleştirilerek incelemeye konu dosya ile birlikte TCK 43 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
Sanık ..."in temyizine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında sigaraların ele geçtiği araca kendi aracı ile öncülük etmediğini, diğer sanıkları hiç tanımadığını, sigaralarla ya da diğer sanıklarla hiç bir alakasının olmadığını savunması, diğer sanıklarının beyanlarının da sanığın beyanları ile örtüşmesi karşısında, savunmasının aksine somut bir kanıt da bulunmaması nedeniyle beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık ..."nin temyizine yönelik yapılan incelemede ise;
Hükmün 9. fıkrasında “5237 sayılı TCK.’nun 53.maddesinin 2 ve 3.fıkraları uyarınca ayını maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklarından koşullu salıverme tarihine kadar, öbür haklarından ise infaz tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına”,
hükmün 12. fıkrasında ise “Sanıkların TCK nun 53/1-a,b, d bentlerinde belirtilen haklar ile TCK nun 53/1-c maddesinde kendi alt soyu dışındaki kişiler yönünden velayet, vesayet veya kayyumluğa ait bir hizmette bulunmak haklarını kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına;sanıkların mahkum olduğu hapis cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı kanunun 53/3 maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanmasına yer olmadığına, sanıkların kişisel ve sosyal durumu nazara alınarak, 5237 sayılı kanunun 53/1-e maddesinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmasına takdiren yer olmadığına” karar verilmek suretiyle çelişki yaratılması,
Davaya katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nin de katılan olarak kabulüne karar verilmiş olup Gümrük İdaresi de katılan sıfatı aldığı halde hangi kurum lehine takdir edildiği anlaşılamayacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. , 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nin 53/1-2-3 madde fıkralarının (“e” bendi dışında) tatbikine,” ifadesinin eklenmesi, yine hükmün vekalet ücreti tayin edilmesine ilişkin fıkrasına “katılan” ifadesinden sonra gelmek üzere “Gümrük İdaresi” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/06/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.