Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanığın müştekilerden ..."ya yönelik tehdit suçunu uzlaşmaya tabi olmayan silahla yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yaralama suçunu silahla ve üstsoya karşı işlenmesi karşısında, TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 86/2-3-a ve e maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak; 1- Sanığın müşteki ..."a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2- Yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerde, Kabule göre de; a- Müştekiler ... ve ..."nın soruşturmada sanığın kendilerine hitaben "sizi öldüreceğim" diyerek tehditte bulunduğunu, kovuşturmada ise sadece müşteki ..."ya yönelik "seni öldüreceğim" diyerek tehditte bulunduğunu belirtmeleri ve müşteki ..."nında kovuşturmada sanığın müşteki ..."ya yönelik öldüreceğim diyerek tehditte bulunduğunu beyan etmesi karşısında, beyanlar arasındaki ./..
.2.
çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun kararda gösterilmesi, sonucuna göre sanık hakkında TCK 43/2. madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması b- Sanığın 08/12/2012 tarihli yakalama işlemine istinaden yapılan sorguda lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK"nın 62. maddesindeki takdiri indirim uygulanmasını da kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, c- TCK"nın 61/6. maddesine aykırı olarak, tehdit suçundan, aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca yapılan artırım sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 7 ay 15 gün hapis cezası yerine, 8 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.