5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3266 Karar No: 2019/8273 Karar Tarihi: 17.09.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/3266 Esas 2019/8273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının temyiz edilmesi sonrasında yapılan incelemede, suç tarihinin kesin olarak saptanamadığı ve sanığın lehine değerlendirme yapılması gerektiği tespit edildi. Bu sebeple, sanığın ödünç para verme işleminin suçtan zarar gören tarafından 8 Nisan 2011 tarihinden 7-8 yıl önce gerçekleştirildiği belirtildi. 2279 sayılı Kanun'un 17. maddesi uyarınca belirlenen cezasının üst sınırı itibarıyla, 765 sayılı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddelerince belirtilen 5 yıllık asli, 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirtilmiştir. Suç tarihi ile iddianame tanzim tarihi arasındaki zamanaşımı sebebiyle hükümde yazılı şekilde karar verilmesi, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği ve kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 2279 sayılı Kanun'un 17. maddesi, 765 sayılı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5271 sayılı CMK\"nın 223/8. maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2017/3266 E. , 2019/8273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunda ödünç para verme işleminin suçtan zarar gören ... tarafından 08/04/2011 tarihinden 7-8 yıl önce gerçekleştiğinin belirtildiği, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak 01/01/2003 olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 5 yıllık asli, 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi ile iddianame tanzim tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği ve kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.