7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11292 Karar No: 2016/8545 Karar Tarihi: 20.06.2016
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/11292 Esas 2016/8545 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, şüphelilerin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırı davranmak suçundan şikayetçinin banka hesap bilgilerini kullanmaları nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verilmesini yargılanmaya değer buldu. Şirkette çalışan müşteki tarafından suç duyurusunda bulunulmuş ve şahsi banka hesap hareketlerine ilişkin belge sunulmuştur. Şüphelilerin kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu işledikleri bulunmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesi bu suçu düzenler. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereği, kararın bozulması lüzum görülmüştür. Kanun maddeleri: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2016/11292 E. , 2016/8545 K.
"İçtihat Metni"
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na aykırı davranmak suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/05/2014 tarihli ve 2012/14410 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1711 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 05/04/2016 gün ve Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 gün ve KYB. 2016/150804 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede; ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli ..."in şikayetçiye ait banka hesap hareketleri bilgisini edinip kullanması eyleminin suç olarak tanımlanmamış olması nedeni ile diğer şüpheli ..."nın ise banka müdürü olması ve ayrıca hesap hareketi ekstresini düzenleyip bir başkasına verdiğine dair herhangi bir delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, müşteki ..."in şüpheli ...’e ait ... Oto Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şirketinde 2011 yılı itibari ile işçi olarak çalıştığı, ..."in şirket yetkilisi sıfatı ile 22/08/2011 tarihinde vekili Avukat ... vasıtasıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde ... hakkında güveni kötüye kullanma, hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinden bahisle suç duyurusunda bulunduğu, dilekçe ekinde ...’e ait şahsi hesaba ilişkin hesap hareketliliklerini gösterir belgenin delil olarak ibraz edildiği, ... Bankası"nın 11/06/2012 tarihli ve bila sayılı yazısı ile ...’e ait hesap hareketinin, telefonla yapılan talep üzerine çalıştığı işyerine fakslandığının belirtildiği, müştekinin banka hesap hareketlerinin kişisel veri niteliğinde bulunduğu nazara alındığında, şüpheliler ... ve ... haklarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu yönünden delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Kanun yararına bozma isteminin kapsamına ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"na 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun iş bölümüne ilişkin 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 12. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.