13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/496 Karar No: 2013/9368 Karar Tarihi: 03.04.2013
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/496 Esas 2013/9368 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, suça sürüklenen çocukların konut dokunulmazlığını bozma suçundan zaman aşımı süresi içinde işlem yapılmasına izin verildiği belirtilmiştir. Ancak çocuğun 8 müştekiye yönelik işlediği bu suç dışında başka bir suç nedeniyle düzenlenen iddianame örneği bulunduğu görülmüş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmamıştır. Mahkeme, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına karar vermiştir. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2. maddesinde açıkça suç sayılmayan bir fiil için ceza verilemeyeceği ve kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmedilemeyeceği belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği açıkça belirtilen kanun maddelerinin göz önüne alınmaması sebebiyle, çocuk hakkında hırsızlık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi yanı sıra koruyucu ve destekleyici tedbir olarak danışmanlık tedbiri uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu sebeple, hüküm bölümlerinden belirtilen tedbir kararlarının çıkarılması suretiyle hüküm düzeltilerek onan
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/496 E. , 2013/9368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuklar hakkında hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüştür. Suça sürüklenen çocuğun 8 müştekiye yönelik işlediği işbu dosyaya konu eylemi dışında dosya içeriğinde bulunan bir başka eylemi nedeniyle düzenlenen iddianame örneği karşısında; mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını uygulamamasında bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK’nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, suça sürüklenen çocuk hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 11. maddelerinde açık olarak belirtildiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan mahkum olan suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun"unun 5/1-a. maddesi uyarınca koruyucu ve destekleyici tedbir olarak danışmanlık tedbiri uygulanmasına ve aynı Kanun"un 36/1. maddesi uyarınca denetim altına alınmasına" ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.