20. Hukuk Dairesi 2014/4006 E. , 2014/8241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi karşı davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki Devlet Ormanıyken, kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, buna rağmen taşınmazın 2/B madde şerhi konulmak suretiyle davalılar adına tescil edildiğini iddia ederek, davalılar adına oluşan yolsuz tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalılar (karşı davacılar) vekili 24.03.2010 havale tarihli cevap dilekçesi ile; çekişmeli taşınmazın 1977 yılındaki kadastro çalışmaları sırasında Haziran 1947 tarih ve 3 sıra nolu tapuya dayanak ... ada ... parsel olarak müvekkillerinin maliki evveli ... adına tespit ve tescil edildiğini, Hazine tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/107 Esas nolu dosyası ile açılan kadastro tesbitine itiraz davasının reddine dair kararın kesinleştiğini, bu kararın dayanak 1976 tarihli 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasının daha sonra 1978 yılında idarece iptal olduğunu, ancak, 1981 yılında tekrar 2/B uygulaması yapılarak bu yerin 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tapu malikleri adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ve uygulamanın kesinleştiğini, tespite dayanak yapılan Haziran 1947 tarihli tapunun evveliyatının da Ağustos 1332 tarihli kök tapu olduğunu, tapu kaydının oluşumundan sonra 1945 yılında 4785 sayılı Kanuna göre yapılan devletleştirmeye de itirazlarının olmadığından orman sınırlamasının itirazsız kesinleştiği ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesindeki sınırlaması itirazsız kesinleşmiş şartının tapu malikleri yararına oluşturduğu, buna göre Hazine lehine tapu kaydına konulan şerhin haksız ve kanuna aykırı bulunduğundan çekişmeli taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre Hazine lehine orman sınırları dışına çıkartılmıştır" şerhinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince, Hazinenin açtığı davadan vazgeçmesi nedeniyle davasının reddine, idare tarafından tapu kaydı üzerindeki 2/B şerhinin kaldırıldığı anlaşılmakla karşı davacının şerhin kaldırılmasına ilişkin davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davacının şerhin kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davada Orman Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı yönünden karşı davacının açmış olduğu davanın pasif husumet sebebi ile reddine karar verilmiş, hüküm, karşı davalı ... Yönetimi vekili tarafından lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalıp, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili, karşı dava ise tapu kaydı üzerindeki şerhin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 25.02.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece, karşı davacının şerhin kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davada Orman Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğinden Orman Yönetimi yönünden karşı davacının açmış olduğu davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı ... Yönetimi kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, Orman Yönetimi yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken mahkemece vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2-a) bendinde yer alan “husumet nedeni ile reddine” ibaresinden sonra gelmek üzere “Davalı ... Yönetimi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 1200,00.-TL. vekâlet ücretinin karşı davacılardan alınarak davalı ... Yönetimine verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.