15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/5529 Karar No: 2016/8281 Karar Tarihi: 03.11.2016
Nitelikli dolandırıcılık - görevi kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5529 Esas 2016/8281 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılandı. Mahkeme, sanığın görevi kötüye kullanmaktan beraatına karar verirken, özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Nitelikli dolandırıcılık suçundan ise sanık beraat etti. Temyiz edilen kararda, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan kararın temyiz edilemeyeceği, katılanların itiraz yolu açık olduğu belirtildi. Sanık tarafından çekilen paranın kooperatif hak sahiplerine ödendiği ve mahkûmiyetlerine yeterli delil olmadığı gerekçesiyle sanığın dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetine karar verilmedi. Temyiz itirazları reddedildi ve hükümler onandı. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231-231/12, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri verildi.
15. Ceza Dairesi 2014/5529 E. , 2016/8281 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : 1-Nitelikli dolandırıcılık: Beraat 2-Görevi kötüye kullanma: Ceza tayinine yer olmadığı 3-Özel belgede sahtecilik: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat, görevi kötüye kullanma suçundan verilen ceza tayinine yer olmadığına dair hükümler ile özel belgede sahtecilik suçudan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Özel belgere sahtecilik suçundan kurulan kararın temyiz incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında 10.09.2012 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı katılanlar vekilinin, yaptığı itirazı üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı inceleme sonucunda verdiği red kararı ile verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından, katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Nitelikli dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelenmesinde; ....Kooperatifi başkanı olan sanığın, tek başına kooperatif adına para çekme yetkisi olmamasına rağmen kimliği belirlenemeyen bir şahsa adı geçen kooperatifin ikinci başkanı olan katılan ... ismi ile sahte imza attırmak suretiyle 28.000 TL"yi bankadan çektiği yine kooperatifte bulunmayan eşyaları kooperatife alınmış gibi göstermek suretiyle atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık tarafından bankadan çekilen paranın, kooperatif hak sahiplerine ödendiği bu hususun katılanlar tarafından da doğrulandığı yine kooperatife alındığı görülen demirbaş listesine kayıtlı eşyaların fiilen alınmaması nedeniyle sanığın haksız kazanç elde ettiğine dair savunmalarının aksine, mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, atılı suçun sabit olduğuna, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 03.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.