15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/5433 Karar No: 2016/8279 Karar Tarihi: 03.11.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5433 Esas 2016/8279 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların, kat karşılığı inşa edecekleri daireyi yapılan sözleşme karşılığında katılana satarak bedelini tahsil etmelerine rağmen taahhüt ettikleri dairenin bulunacağı inşaatı başka bir firmaya devrettikleri ve haksız menfaat sağlama suçunu işledikleri iddia edilerek yargılandıkları bir davada beraat kararı verildiğini belirten bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Mahkeme, sanıkların haksız menfaat elde etmek amacıyla hareket ettiklerine dair somut bir delil bulunmadığını ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan işin başka bir firmaya devrinin hukuken mümkün olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesi (Nitelikli Dolandırıcılık Suçu) ve 193. maddesi (Haksız Menfaat Elde Etme Suçu).
15. Ceza Dairesi 2014/5433 E. , 2016/8279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: ..... Ltd. Şti"nin yetkilileri olan sanıkların, kat karşılığı inşa edecekleri daireyi yapılan sözleşme karşılığında katılana satarak, bedelini tahsil etmelerine rağmen taahhüt ettikleri dairenin bulunacağı inşaatı başka bir firmaya devrettikleri bu şekilde haksız menfaat sağlamak suretiyle üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların, katılan ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine uymayarak edimlerini yerine getirmemek dışında, onu aldatıp haksız menfaat elde etmek kast ve bilinciyle hareket ettiklerine ilişkin somut bir delilin bulunmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan işin başkasına devrinin hukuken mümkün olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, atılı suçun yasal unsurları gerçekleşmediğinden sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.