15. Hukuk Dairesi 2018/1273 E. , 2018/2438 K.
"İçtihat Metni"
Davacı SS. ... Hiz. Yapı Konut Kooperatifi ile davalı ..... arasında çıkan anlaşmazlığın çözülmesi için seçilen Hakem kurulu tarafından verilen 13.07.2016 tarih ve 2016/2102 Değişik iş - 2016/2102 sayılı kararın duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve dosya ... . Asliye Ticaret Mahkemesince 12.12.2016 tarihli yazı ile gönderilmiş, duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat Mustafa Erkan geldi. Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca eksik işler ve nefaset farkı ile kira ve intifadan mahrumiyet tazminatı istemine ilişkindir. Sözleşmedeki tahkim şartına göre açılan davada hakem heyetince verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1086 sayılı mülga HUMK 533 ve devamı maddelerinde hakem kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş iken, 6100 sayılı HMK"da tahkim yargılamasında verilen karara karşı gidilebilecek kanun yolu konusunda 439. maddesinde düzenlemeler yapılmış ve nihayet 15.03.2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun’un 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK"daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu"ndaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptal davasının, 3’üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili bölge adliye mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun"da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı şeklindedir.
Yapılan bu değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK"daki tahkim konusundaki birçok usul kuralı benzer hale getirilmiştir.
Söz konusu düzenlemeler hakem heyeti kararına karşı başvurulabilecek kanun yoluna ilişkindir. Bahsi geçen değişiklik kanununda 7101 sayılı Kanun"un 60.maddesi ile yapılan değişikliğin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle; uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan kanun yoluna ilişkin değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Bu kapsamda sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptâl davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki Yargıtay Daireleri arasındaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 Tarih, ve 2016/2 Esas, 2018/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın hakem kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulmayıp, sadece iptâl davası açılabileceği kabul edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sona yapılan kanun değişikliği ve çıkarılan 13.04.2018 tarih, ve 2016/2 Esas, 2018/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre hakem kararına karşı başvurulacak kanun yolunun temyiz olmayıp iptâl davası açılması zorunlu hale gelmiş olmakla mahkemece hakem kararının usulüne uygun şekilde tebliğe çıkarılıp 1 ay içerisinde ilgili Bölge Adliye Mahkemesinde iptâl davası açılmasının temini açısından temyiz istemi reddedilerek dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle tarafların temyiz isteminin REDDİNE, iptâl davası açılmasının temini için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 1.630,00"ar TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, 08.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.