Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5898
Karar No: 2011/6965
Karar Tarihi: 13.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5898 Esas 2011/6965 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5898 E.  ,  2011/6965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... Dalkıran aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 01.06.2011 gün ve 631 / 437 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Avukat ...geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı-karşı davalı ... vekili, evlilik içinde alınarak davalı adına tescil edilen 371 ada 10 parselde 21 nolu meskenin, yine evlilik içinde ortak katkı ile alınan evin satışından gelen gelir ve çekilen kredi ile alındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 40.000 TL"nin faizi ile davalıdan tahsiline veya yarı payının vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Karşı davaya cevabında; aracın eski olduğunu ve davacı ...’ün katkısının olmadığını açıklayarak karşı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı-karşı davacı ... Dalkıran vekili, dava konusu evin daha önce 2000 yılında vekil edeninin birikimleri ile alınan evin satışından gelen para ile alındığını, davacının katkısı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Ayrıca süresinde harcını yatırarak açtığı karşılık davasında ise, davalı ... adına tescil edilen ve evlilik birliği içinde alınan ... plakalı araç üzerinde vekil edeninin yarı oranda hakkı olduğu iddiası ile 2.500 TL"nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı ...’in davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, 7.017,62 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...’ün karşılık davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, 1.740 TL değer artış payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, meskenle ilgili hükme yönelik olarak davacı-karşı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 1.9.1999 tarihinde evlenmiş, 10.07.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 9.6.2008 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
    Dava konusu 371 ada 10 parselde 4.kat 21 nolu mesken, 23.9.2003 tarihinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Taraflarca meskenin alımında mal ayrılığı döneminde alınan 1654 ada 1156 parselde 5 nolu deponun satılarak bedelinin kullanıldığı kabul edilmektedir. Davalı taraf bu deponun kendi birikimleri ile alındığını, kişisel malı olduğunu savunurken, davacı taraf ise, yine ortak gelirlerle alındığını iddia etmektedir. Evlilik birliği içinde 17.5.2000 tarihinde alınarak davalı kadın adına tapuya tescil edilen ve 11.9.2003 tarihinde satılarak dava konusu meskenin alımında kullanıldığı taraflarca kabul edilen 5 nolu deponun alım tarihi itibariyle taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olup, bu meskenin satışından gelen miktar, meskenin alım miktarı üzerinde tarafların kişisel malı olarak dikkate alınması gerekeceğine, diğer anlatımla meskene yapılan katkı miktarlarının belirlenmesinde 5 nolu deponun satışından gelecek miktar her iki tarafın deponun alımına sağladıkları katkı ile orantılı olarak dikkate alınabileceğine göre deponun alımında tarafların katkıları olup olmadığı, var ise ne oranda olduğu önem kazanmaktadır.
    743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu, 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Deponun alımında taraflarca gelirler dışında herhangi bir katkıları olduğu ispat edilemediğine, her iki tarafta çalıştığına ve belirli bir gelirleri olduğuna göre, mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen depo üzerinde her iki tarafın da gelirleri oranında katkılarının olduğu kabul edilmelidir. Bu katkı bulunurken evlilik tarihinden 17.5.2000 tarihine kadar tarafların elde ettikleri gelirlerin eşit olduğunun gözetilmesi, her birinin ayrı ayrı yapabilecekleri toplam kişisel giderlerinin belirlenmesi, davacı eş (...) bakımından ayrıca 743 sayılı TKM.nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğünden kaynaklanan giderlerin de belirlenip kişisel giderlerine eklenmesi ve toplam gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmek suretiyle her birinin yapabileceği tasarruf miktarının bulunması, toplam tasarruf miktarı karşısında her birinin yapabilecekleri katkı oranlarının saptanması gerekir. Daha sonra dosya kapsamına göre dava konusu meskenin alım değerinin 2/3 oranına tekabül eden miktarının bu deponun satılması ile elde edilen gelirden karşılandığı gözetilerek belirlenecek oranlara göre meskendeki tarafların kişisel katkıları bulunmalıdır.
    Diğer yandan dava konusu meskenin alımında bakiye 1/3 orana tekabül eden kısmının ödenmesinde 1.10.2003 tarihinde bankadan çekilen 9.500 TL kredinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu kredi sebebiyle mesken üzerine ipotek konduğu ve kredinin evlilik birliği devam ederken tümü ile 2.5.2005 tarihi itibariyle ödenerek kapatıldığı da tapu kaydı ile banka cevabi yazısı ile belirlenmiştir. Taraflarca birtakım tüketici kredilerinin çekildiği ve meskene ait kredinin ödemelerinde kullanıldığı iddia edilmiş ise de bu kredilerin de evlilik birliği devam ederken kapatılmaları dikkate alınarak hesaplamada bir etkilerinin olmayacağı sonucuna varılmıştır. Bu kredinin çekildiği ve kullanıldığı tarih itibariyle eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup, tarafların gelirleri dışında kredinin geri ödenmesinde kişisel bir gelirin kullanıldığı iddia edilmediğine, çalışarak elde edilen gelirler edinilmiş mal sayıldığına (TMK.nun 219.m) göre bu orana karşılık gelen tüm ödemenin edinilmiş mal sayılması gerekir. Doğal olarak TMK.nun 231, 236/1.maddeleri gereğince tarafların gelir elde edip etmemelerine bakılmaksızın bu miktarın artık değer kabul edilerek tarafların yarı oranda katılma alacağı haklarının bulunduğu açıktır.
    Tüm bu açıklamalar karşısında meskenin karar tarihine en yakın piyasa sürüm değeri olarak belirlenen 47.350 TL"nin 2/3 oranına tekabül eden bölümü bakımından taraf gelirleri ve TKM.nin 152.maddesi dikkate alınarak, bakiyenin 1/3 oranına tekabül eden bölümü yönünden ise TMK.nun 231, 236/1.maddeleri gereğince yapılacak hesaplamalar sonunda bulunacak toplam alacağa hükmedilmesi gerekirken, her iki bölüm yönünden de yarı oranda tarafların katkılarının olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davalı aleyhine miktara hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Mahkemece satılan deponun tamamının kadının kişisel malı olduğunu kabul ederek hesaplama yapan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu da yerinde bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacı ... Dalkıran"dan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine ve 18.40 peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ..."e iadesine 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi