13. Hukuk Dairesi 2016/25876 E. , 2019/10910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 50 nolu taşınmaza hissesi oranında malik olduğunu, bu taşınmazı 2007 yılında kapama kayısı bahçesi yaptığını, kayısı fidanlarını sertifikalı fidan üreten davalıdan aldığını, alınan 250 adet ... kayısı fidanının 125 adetinin zerdali denen ve kurutmalık olmayan aşısız kayısı olduğunu, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat ederek tespit isteminde bulunduğunu, 2013/56 D.İş dosyasında yapılan keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporu sonucuna göre 16.472,50 TL maddi zararının olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.052,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının davalı firmadan aldığı fidanların ürün çeşidinin farklı olduğu, aslında ... çeşidi kayısı olması gerekirken, farklı çeşit kayısı olduğu gerekçesi ile uğradığı zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde 2013/56 D. iş tespit dosyasında aldırılan raporda fidanların 6 yaşında olduğu, 125 adedinin ... cinsi kayısı ve kalan 125 adedinin zerdali denen kurutmalık olmayan kayısı cinsi olduğu belirtilmiş, yine dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda da dava tarihinde 7 yaşında olan kayısı fidanlarından 125 adedinin cinsinin ... cinsi olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu konuda Tohumculuk Kanunu"nun kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, kanunun bu süreçte yer alan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanması gerekir. Üretilen fide de madde kapsamında ifade edilen tohum ve türevlerine ilişkindir. Yine, 5553 Sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde” fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir.
O halde, mahkemece, ilgili madde hükmü değerlendirilerek davacının satın aldığı fidanların özelliklerini anlayabileceği yılın belirlenmesi ve en geç fidanların çeşidinin anlaşılabileceği ilk meyve verme tarihinden itibaren 6 ay içinde ve herhalde zararın meydana gelmesi tarihinden itibaren iki yıl içinde eldeki davasını açması gerektiği anlaşılmaktadır. Yasa hükmünde bahsedilen süre, hak düşürücü nitelikte taraflar ileri sürmese bile resen nazara alınıp uygulanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davanın süresinde açılıp açılmadığı anlaşılmamakla bu konuda bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak usulüne uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenlerine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.