17. Hukuk Dairesi 2013/20106 E. , 2015/5708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinden küçük .. çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacı Doğan .. için 500 TL, maddi 25.000,00 TL manevi, davacı Halduk için 20.000,00 TL ve davacı Nurten için 20.000,00 TL, davacı Selen için 15.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu tutulmak kaydıyla) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu kazada davalı sürücünün tamamen kusursuz olduğu, hiç kusuru olmayan davalıdan ve aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece, davalı sürücünün ..Sulh Ceza Mahkemesince alınan .. raporuna göre kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 818 sayılı BK.’nun 53.
maddesine (6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi) ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkimin verdiği beraat kararıyla bağlı değildir. Ceza Hukukundaki kusur sorumluluğu ile özel hukuktaki kusur sorumluluğu farklıdır. Bu nedenle konusunda uzman makine mühendisi bir bilirkişiden kusur raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/04/2015 gününde üye .. ve üye .."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
H.G.K. 2002/19-2002/47 sayılı ilamında gerekçeleriyle geniş olarak açıklandığı gibi ceza mahkemesinde verilen kusursuzluğa dayalı beraat kararı ile hukuk hakimi bağlı değildir. Bozma kararının bu hükmüne katılıyorum. Ancak sayın çoğunluğun yerel mahkemece kusur raporu alınmadığından bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınması yönündeki bozma nedenine katılmıyorum.
H.M.K."nin 266 madde hükmüne göre hakim çözümü özel ve teknik konularda bilirkişinin görüşüne başvurur. Trafik kazalarında belirlenecek olan kusur teknik bir konu değil hukuki bir konudur. Olayın teknik tarafı ise davalı aracının hızı, çarpma noktası gibi konulardır.
Somut olaydan sonra kaza tesbit tutanağı düzenlendiği, davalıya ait aracının hızının limitler üzerinde olduğu ve bu nedeniyle hakkında ceza uygulaması yapıldığı, davacı tarafın dilekçelerinden, 2011/96 D.İş dosyası içinde olduğu bildirilen belgelerden ve yine sulh ceza mahkemesine rapor veren polis memuru .."ın 07.12.2011 günlü rapor ve ekinde olduğunu bildirdiği takoğraf bilgisinden anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece sulh ceza dosyası getirtilip, davalı sürücüye otobüsünün hızı nedeniyle hakkında ceza uygulaması yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra 9 yaşında olan davacı yayanın zararının otobüsün sağ önünden ilk çarpmada değil otobüsün arka tekerleğinin ayağını ezmesi ile meydana geldiği gözönüne alınarak mağdurun yaşı, olayın meydana gelen yerin çevresi, mağdurun yolun sağında duran..plakalı araçtan inip karşıya geçmek istemesi yolcu indiren aracın yanından geçerken gerekli tedbirleri alma konusunda davalı.."a görev düşüp düşmediği değerlendirilerek olayın meydana gelişi ile ilgili farklı bir durum iddia edilmediğine göre, olayda davalının kusurunun olup olmadığı mahkemece takdir edilmelidir. Somut olayda kusur olup olmadığı hususunda rapor alınmasına gerek yoktur. Bu nedenlerle bozmanın ikinci bölümüne katılmıyorum.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kesinleşen ceza mahkemesinde davalı sürücünün kusursuzluğuna ilişkin maddi belirleme yapılmış olmasına, maddi belirlemeye dayalı beraet kararının hukuk hakimini de bağlayıcı nitelik taşımasına göre kararın onanması görüşündeyim.