6. Ceza Dairesi 2016/4918 E. , 2019/681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Çocuğa karşı nitelikli cinsel saldırı, Kişiyi hürriyetinden yoksugn kılma, Fuhuşa aracılık etmek
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Ceza Dairelerinin 19/04/2016 tarih, 2016/Bşk-26 Esas ve 2016/26 sayılı kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yakınan ..."ın 13.04.2010 tarihli duruşmada ""Ben bu olayı unutmak istiyorum, kendime yeni bir yol çizdim, mahkemeye de gelmek istemiyorum, bu nedenle şikayetçiyim ancak davaya katılmak istemiyorum"" şeklinde beyanı sonrası mahkemece müdahilliğe ilişkin ara karardan vazgeçilmesine karar verildiği ve yakınana atanan zorunlu müdafiinin sonraki duruşmalarda bu beyana ve müdahilliğinin kaldırılmasına dair karara karşı bir beyanda bulunmamasına rağmen kurulan hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, zorunlu müdafiin davaya katılma hakkı bulunmadığı ve bu bağlamda hükmü de temyize yetkili bulunmadığından; hakkında beraat kararı verilen sanık ... savunmanının temyizinin beraat kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmesinde de hukuki yararının bulunmaması nedeniyle mağdur ... vekili ve sanık ... savunmanının temyiz taleplerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyizi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
I- Sanık ... hakkında çocuğa karşı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nin 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
22/06/2010 tarihli duruşmada Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki mütalasında sanıklar ... ve ..."in ""TCK"nin 37/1. maddesi yollaması ile 109/2-3,a,b,f,5,53. maddeleri gereğince cezalandırılması""nın talep edildiği ve mütalaya karşı sanıklar ... ve ... savunmanlarınca savunma yapıldığı dikkate alındığında tebliğnamedeki ""Ek savunma hakkı tanımadan TCK"nin 37/1. maddesi uyarınca uygulama yapılmak suretiyle CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması"" şeklindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında TCK’nin 109/1-2, 109/3a,b,f maddeleri uyarınca belirlenen 6 yıl hapis cezasından, anılan yasanın 109/5. maddesi gereğince yarı oranında indirim yapıldığı sırada; hesap hatası sonucu 9 yıl yerine 8 yıl hapis cezasına, devamında da aynı yasanın 62. maddesi uygulanarak sonuc ceza 7 yıl 6 ay yerine, 6 yıl 8 ay hapis cezası olarak eksik tayin edilmiş ise de; anılan hususa karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yakınanın 2 ay gibi uzun bir süre içerisinde sanıklar ve ..."in ikametlerinde sanıkların bilgisi dahilinde tutulduğu anlaşıldığından diğer sanıklarla birlikte eylem ve fikir birliği içerisinde atılı suçu gerçekleştiren sanıklar ve ... hakkında TCK"nin 37. maddesi yerine aynı kanunun 39. maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelen temyiz istemlerine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıklar ... ve ..."a ait nüfus kayıtlarının okunmaması suretiyle CMK"nin 209.maddesine aykırı davranılması,
2- Yakınanın araca zorla bindirilmesi ve 2 ay gibi uzun bir süre içerisinde alıkonulması eyleminde diğer sanıklarla birlikte eylem ve fikir birliği içerisinde atılı suçu gerçekleştiren sanık ... hakkında gerçekleştirilen eylemin asli faili olduğu gözetilmeden yardım eden sıfatıyla hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Dosya içinde bulunan nüfus kaydı ile mahkemenin kabulüne göre 01.08.1988 doğumlu olan sanık ..."in suçun işlendiği 07.06.2005 tarihinde 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük olduğu, bu nedenle yakınana yönelik işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK"nin 109/1-2 109/3-a,b,f madde ve fıkraları gereğince tayin ve takdir edilen hapis cezasından 5237 sayılı TCK"nin 31/3. maddesi uyarınca indirim yapıldığı sırada anılan Yasanın 5377 sayılı Yasanın 5. maddesi ile değişmeden önceki “fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 14 yıldan 20 yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 8 yıldan fazla olamaz.” şeklindeki hükmü gereğince cezasından 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, sanığın aleyhine olacak şekilde cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak sanık ... hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanık ..."in ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının korunmasına, 07/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.