20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4380 Karar No: 2014/8191
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4380 Esas 2014/8191 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/4380 E. , 2014/8191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ada ... parsel sayılı 704 m² yüzölçümündeki taşınmaz, malik tesbiti yapılamadığından söz edilerek kargir ev ve arsa niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde; davacı ... tapu kaydına dayanarak Hazine adına oluşturulan tapu kaydının iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 18/04/2002 gün ve 2002/1088-2937 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece dava konusu taşınmazın davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hazinenin taraf olduğu tescil davası sonucu oluşan davacıya ait tapu kaydının dayanağı haritasının bulunduğu dosya içeriği ile belirlenmiştir. Öte yandan haritada değişmez nitelikte kişi yerleri ile doğal nitelikteki yol sınırı gösterildiği gibi ölçeği de bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 20. maddesi hükmü uyarınca kayıtların haritaya dayanmaları halinde kapsamlarının haritasına göre belirlenmesi zorunludur. Haritanın yerine uygulama olanağı bulunmadığı yolundaki uzman bilirkişi düşüncesi az yukarıda belirtilen hukuksal nedenler dikkate alındığında dayanaktan yoksundur. O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için davacının tutunduğu tapu kaydının dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ve ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü dava dışı taşınmazla birlikte dava konusu taşınmazı bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, ondan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı yerel ve uzman bilirkişi aracılığı ile taşınmaz başında yeniden keşif ve uygulama yapılıp sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karara verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı 10 yılık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.