Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında G.Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu . parsel sayılı 4.192.80 ve 1.857.60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve G..Köyü Tüzel Kişiliğinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar H.. A.. ve müşterekleri, taşınmazların kendi fiili kullanımında bulundukları iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Mut Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. A.. ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, temyiz konusu taşınmazların kadasatro mahkemesinde davalı olduğu, tespitin kesinleşmediği kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme yasaya aykırı bulunmaktadır. Dava konusu . parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanak örneği ve tapu kaydı incelendiğinde tespitin kesinleştiği görülmektedir. Temyiz konusu . ile temyiz konusu olmayan .parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri incelendiğinde bu iki taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 2010/9 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilmiştir. Söz konusu dosya incelendiğinde, .ada .parsel sayılı taşınmaz hakkında dava olmadığından tutanağın iadesine karar verilmiş, temyiz konusu olmayan . parsel sayılı taşınmaz hakkında ise esasa yönelik oluşturulan hüküm 20. Hukuk Dairesinin 5.2.2013 gün 2012/15089-2013/769 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozularak yeni esasa kaydedilmiştir. Davanın açıldığı tarih ve bozma ilamı kapsamı dikkate alındığında temyiz konusu .parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşen tutanaklara karşı açılan davada görevli mahkeme kadastro mahkemesi olmayıp, genel mahkemelerdir. Hal böyle olunca davaya devam edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, davacı H.. A.. ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.