
Esas No: 2014/5308
Karar No: 2014/8186
Karar Tarihi: 02.10.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5308 Esas 2014/8186 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi dava dilekçesi ile; ... Köyü, ... parsel sayılı 4600,00 m² yüzölçümündeki davalı adına kayıtlı taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını iddia ederek, tapunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini ve davalının müdahalesinin önlenmesini istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, taşınmazın bilirkişi kurulunun 12.11.2012 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 1602,90 m²"lik kısmının tahdit sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle bu kısmın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma ilişkin davalının müdahalesinin önlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından reddedilen (B) harfiyle işaretli bölüm yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptal ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman tahdidi 1949 yılında yapılmıştır. Daha sonra 1981 yılında 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları ve 1988 yılında tahdidi yapılan sınırların aplikasyonu ve 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman kadastrosu dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.