Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1093 Esas 2020/4244 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1093
Karar No: 2020/4244
Karar Tarihi: 22.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1093 Esas 2020/4244 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkında TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak, sanık hakkındaki silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan TCK'nın 220/4. maddesi ve fıkrası uyarınca ayrıca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, bu suçun yanılgı sonucu atılı suçun silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi suretiyle mezkur suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiğini, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığını ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığını belirtti. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Dairesi, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediğini ve temyiz davasını

16. Ceza Dairesi 2020/1093 E. , 2020/4244 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2019 tarih ve 2019/305 - 2019/274 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında düzenlenen iddianame ile dava açılan ve dosya kapsamına göre sübut bulan silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan TCK"nın 220/4. madde ve fıkrası uyarınca ayrıca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, yanılgı sonucu atılı suçun silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi suretiyle mezkur suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.