Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/2897 Esas 2020/5188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2897
Karar No: 2020/5188
Karar Tarihi: 06.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/2897 Esas 2020/5188 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kadastro sırasında tespit edilmeyen ancak imar uygulaması ile Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptal edilerek adına tescilini istemiştir. İlk olarak dava kabul edilmiş ancak bu karar daha sonra çelişki ile karşılaştığı için tekrar görülmüştür. Yeniden görülen davada, kısmen kabul ve red kararları verilmiştir. Bu durum, mahkemelere olan güven ilkesini zedelediği için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi, İçtihadı Birleştirme Kararı (1991/7 Esas ve 1992/4 Karar).
16. Hukuk Dairesi         2020/2897 E.  ,  2020/5188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra, imar uygulaması ile Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptal edilerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın ... Mahallesi 847 ada 1 ve 801 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda fen bilirkişisi ..."ün 16.11.2015 tarihli raporunda (D) harfi ile gösterilen kısmın 847 ada 1 numaralı parsel içinde kalması sebebiyle taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, aynı raporda 378 ada 3 numaralı parsel olarak gösterilen kısım hakkında davanın kabulüne; 801 ada 1 parsel sayılı 1.349,79 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 03.03.2016 tarihli kısa kararın 1. fıkrasında “davanın kabulüne” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “davanın kısmen kabulüne,” karar verilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekmekte olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.