17. Hukuk Dairesi 2019/883 E. , 2020/3980 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalılar ... ile işleten şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait Porcshe marka 2011 yılı üretimi aracıyla 27/08/2013 tarihinde seyir halindeyken davalı şirkete ait, davalı ... nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı ...’in kullandığı aracın tam kusuru ile meydana gelen kaza sonucunda müvekkili araçta meydana gelen hasarın davalı ... tarafından giderildiğini, ancak kaza nedeniyle uğradığı değer kaybı ve zararının giderilmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak 20.000,00 TL"nin davalı sürücü ...’den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle, davalı işleten şirketten kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte, diğer davalı ... şirketinden de poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, 18.658,05 TL hasar bedelinin 24/09/2013 tarihinde onarımı gerçekleştiren Doğuş Otomotive ödendiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle poliçe
teminat limitinin 22.500,00 TL ile sınırlı olduğunu, talep edilen değer kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar işleten şirket ve ... vekili, kusurun davacıda olduğunu, zararının giderildiğini, herhangi bir değer kaybının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı vekili ile davalılar sürücü ve işleten şirket vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 29.09.2016 gün ve 2016/6839-2016/8361 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 18.144,00 TL değer kaybı tazminatının davalılar ... ve ...Sistemleri Ltd. Şti."den 27.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ... sigortadan dava tarihi olan 13.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalılar ... ile işleten şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeni ile araçta meydana gelen değer kaybı tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, mahkemece, hüküm fıkrasında tazminat miktarı belirtilerek bu tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen veya ayrı ayrı tahsiline dair bir açıklama yapılmayarak yasal faizi ile birlikte denilerek cümlenin devamı getirilmemiş olup bu hususta açık bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de;
Davalı ... davacı aracının kasko sigortacısı, davalı aracının da trafik sigortacısıdır. Davalı ..., kaza nedeni ile kasko poliçesi olarak davacının aracının onarımını yapan Doğuş Otoya 24.09.2013 tarihinde 18.658,05 TL ödediklerini iddia etmiş; davalı ... şirketinin takas/mahsup işlemi uygulayarak 25.000,00 TL ZMSS limitinden ödenen 18.658,00 TL düşüldüğünde davalı ... şirketinin bakiye sorumluluğunun 6.341,95 TL olduğunu savunmuştur. Ancak, mahkemece, davalı ... yönünden hükümde herhangi bir limit belirlemesi yapılmamıştır. Davalının bu savunması karar yerinde araştırılıp tartışılarak davalı ... şirketinin hükmedilen tazminattan ne miktarda poliçe limiti ile sorumlu olduğunun açık ve net bir şekilde belirtilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair, davalılar ... ile işleten şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair, davalılar ... ile işleten şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.