16. Hukuk Dairesi 2014/11342 E. , 2014/9225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2012/240-2013/190
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A. Köyü çalışma alanında bulunan .parsel sayılı 197.735,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicile kaydedilmiştir. Davacı H.. R.. ve müşterekleri irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, gerekçeli karara ekli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümün çekişmeli . ada. parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile ayrı bir parsel numarası verilerek miras payları oranında davacı H.. R.. ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı H.. R.. ve müşterekleri dava konusu . ada . parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün miras bırakanları S. R."a ait iken ölümü ile kendilerine kaldığını ve kendilerinin zilyet olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davacıların iddiasına esas bölüm yapılan keşifte fen bilirkişisi tarafından (B) harfiyle ve 56.541,71 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenmiş, mahkemece bu bölümün çekişmeli parselden ifraz olunarak miras payları oranında davacılar adına tapuya tescili yönünde hüküm kurulmuştur. Davacıların miras bırakanı S. R. 25.08.1994 tarihinde ölmüş olup terekesinin iştirak halinde olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca belgesiz zilyetlik yoluyla iktisap edilebilecek taşınmaz miktarı aynı çalışma alanı dahilinde sulu toprakta 40 ve kuru toprakta 100 dönümü aşamaz. Tereke iştirak halinde olduğundan, müşterek muristen intikal edip paylaşılmayan taşınmazlarda tereke adına edinilebilecek taşınmaz miktarı da 14. madde de yazılı miktarlarla sınırlıdır. Bu miktarın hesabında müşterek muris adına tespit edilen taşınmazlar ile mirasçılar adına ancak muristen intikal hukuki sebebine dayanılarak tespit edilen taşınmazlar dikkate alınacaktır. Mahkemece davacılar ve miras bırakanları S. R. adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarları araştırılmış, belgesizden miras bırakan S. R. adına 68.040,18 metrekare, mirasçılardan davacı H.. R. adına ise 63.001,53 metrekare taşınmaz bulunduğu
belirlenmiş, ancak söz konusu taşınmazların kadastro tutanak örnekleri getirtilip incelenmeden hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacı Hazmi ve miras bırakan Salih adına aynı çalışma alanında belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örneklerini getirmeli, davacı Hazmi adına tespit edilen taşınmazların muris Salih"ten intikalen gelen yerler olup olmadığını, miras bırakan adına tespit ve tescil edilen taşınmazların ise belgesizden tespit görüp görmediğini tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlemelidir. Bundan sonra, muris adına ya da muristen intikalen mirasçıları adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit edilen taşınmaz miktarı hesaplanıp 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddelerinde yazılı miktar sınırlarının açılıp açılmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.