Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12614
Karar No: 2013/14325
Karar Tarihi: 22.10.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12614 Esas 2013/14325 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri ile ilgilidir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak kısa kararda sadece asıl dava yönünden hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda ise birleştirilen davanın da hüküm kapsamına alınması sonucu çelişkili bir durum oluşmuştur. Bu nedenle Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde hüküm bozulmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 376., 381. son fıkrası, 388., 389. maddeleri ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 186., 297. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2013/12614 E.  ,  2013/14325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURHANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/02/2013
    NUMARASI : 2005/20-2013/151

    Yanlar arasında görülen elatmanın  önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın kısmen  kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı  tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                    
    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK"nun) 376. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun-HMK"nin- 186.) maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HUMK"nun 388. (HMK"nin 297.) maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK"nun 389. (HMK"nin 297.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. 
    Ne var ki, uygulamada söz konusu Kanun"un 381. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK"nun 389. (HMK"nin 297.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur.
    Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ve HUMK"nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.  Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri göz ardı edilerek kısa kararda sadece asıl dava yönünden hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda birleştirilen davanın da hüküm kapsamına alınmak suretiyle kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, 10.04.1992 gün,1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma  nedenine göre  diğer  hususların  incelenmesine  şimdilik  yer  olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi