15. Hukuk Dairesi 2018/2352 E. , 2018/2419 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, taraflar arasında ... ili ..... ilçesi ... Köyü tarımsal üretimde su kaynaklarının etkili kullanımı mali destek programı kapsamında desteklenen ....Şefkat Projesi İnşaatı konulu işe ilişkin sözleşme bulunduğunu, sözleşme konusu edimin eksiksiz yerine getirildiğini, buna karşı borçlu tarafından 44.000,00 TL bakiye iş bedelinin ise ödenmediğini, bankaya verilen talimatla ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de işlem fişindeki imzanın kendilerine ait olmadığını...İcra Müdürlüğü"nün 2014/1360 Esas sayılı dosyasında ilâmsız takip yapıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, İcra İflas Kanunu 67. maddeye dayalı olarak itirazın iptâline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı bakiye iş bedeli olan 118.000,00 TL"nin ödenmesi için bankaya talimat verildiğini ve talimata istinaden ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş ayrıca bir sorumluluk varsa bankaya ait olduğundan söz ederek davanın bankaya ihbarını istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 40.654,33 TL yönünden itirazın iptâline, takibin devamına % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Maddede belirtilen senetle ispatı gereken hususların diğer kesin delillerle de ispatı mümkündür.
Somut olayda, davalı iş sahibi bankaya yazdığı 15.10.2014 tarihli talimat yazısında davacı yükleniciye 118.000,00 TL"nin ödenmesini talep ettiği, muhatap bankanın bu bedeli davacı şirket temsilcisine ödemesi gerekirken davalı kurum çalışanı ...."in imzasını alarak ödeme yaptığı, davacı şirketin de 74.000,00 TL ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakla, alacak miktarının 118.000,00 TL olduğu ispatlanmış ancak 74.000,00 TL"lik kısım dışında kalan miktarın ödenmiş olduğu yazılı delille (senetle) veya diğer kesin delillerle ispatlanmamıştır. Bu durumda 44.000,00 TL üzerinden davanın kabulü gerekirken daha az miktara hükmedilmesi doğru olmadığından bu yönüyle hükmün davacı yararına bozulması uygun görülmüştür.
3-İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Somut olayda alacağın bankaya verilen talimatla ödenmiş olup olmadığı ve işlemiş faiz talebi alacağı bulunup bulunmadığı bakımından alacağın varlığı yargılamayı gerektirmekte olup likid bir alacak bulunduğundan söz edilemeyeceğinden davacı itirazında tümüyle haksız sayılamayacağından icra inkâr tazminatına hükmedilmesi koşulları bulunmadığı halde % 20 oranında tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından bu yönüyle hükmün davalı lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacının, 3. bent uyarınca da davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bentte yazan nedenle temyiz eden davacı yararına, 3. bentte yazan nedenle de davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.