20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5397 Karar No: 2014/8165 Karar Tarihi: 30.09.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5397 Esas 2014/8165 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/5397 E. , 2014/8165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Beldesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, krokide (A) harfi ile gösterilen 2740.69 m2 yüzölçümündeki kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ... ve Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.07.2010 tarih ve 2010/5864- 9513 E. K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın eski tarihli memleket haritasında açık alanda kaldığı bildirildiği halde, memleket haritası ile kadastro paftası getirtilip çakıştırılmadığı için taşınmazın yerinin memleket haritası üzerinde doğru gösterilip gösterilmediği denetlenememektedir. Ayrıca, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları incelettirilmemiş, keşifte taşınmazın konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmaza göre arz ettiği özellikleri belirtir hâkimin gözlemi zabta yazılmamış, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazın niteliği hususundaki, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, fotoğrometrik kadastro paftası getirtilerek kullanım sınırları araştırılmamış ve bu pafta memleket haritası ile çakıştırılarak taşınmazın yeri tam ve kesin olarak tespit edilmemiş, fen bilirkişiye koordinat noktalarını içeren infaza elverişli kroki düzenlettirilmemiş"" olduğuna değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 27.11.1975 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 23.05.1987 tarihinde ilân edilip kesinleşen 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 28.09.1976 tarihinde yapılmış ve kesinleşmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.