Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2269
Karar No: 2011/6890
Karar Tarihi: 12.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2269 Esas 2011/6890 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2269 E.  ,  2011/6890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine, ... Belediye Başkanlığı, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.03.2010 gün ve 319/68 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili, davalı Belediye vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacılar vekili, dava konusu 187 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1947 yılından beri vekil edenlerinin miras bırakanları ...’in malik sıfatıyla zilyetliği altında bulunduğunu, ölümü ile vekil edenlerine kaldığını, tapu kayıt malikleri ... kızı ...ile ... oğlu ... hayatta olmadıkları gibi kim olduklarının bilinmediğini açıklayarak tapu kaydının iptali ile payları oranında vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, husumet yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Belediye vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazdaki evi davacıların miras bırakanlarından satın ve devraldığını, kaldı ki davacıların kendi malları da olmadığını, yaklaşık 10 yılı aşkın süreden beri tasarrufu altında bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... dava konusu taşınmazın yerini bilmediklerini, dedelerinin isminin ... olduğunu, davayı kabul etmediklerini bildirmişlerdir.
    Mahkemece, kayıt maliklerinin kim olduklarının bilinemediği, tapulamadan sonra 1947 yılından itibaren dava tarihine dek davacılar ile miras bırakanlarının tasarrufunda bulunduğu, tutanağın kesinleştiği 1940 yılından dava tarihi olan 2002 yılına dek intikal de yapılmadığından TMK.nun 713/2.maddesi uyarınca tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar Hazine vekili, ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 187 ada 7 parsel sayılı taşınmaz 27.10.1939 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Ağustos 329 tarih 36 sıra nolu, Nisan 334 tarih, 6 nolu tapu kayıtları ile 5441 umum, 20 yeni kapı nolu vergi kayıtları uygulanmak suretiyle 575 m2 yüzölçümlü bahçeli ev niteliğiyle ¼ payı ...kızı ... ile ¾ payı ölü ... usta (...oğlu) adlarına tespit edilmiş, 05.03.1940 tarihinde kesinleşen tutanağa istinaden tapu kaydı oluşmuştur. Tapu halen aynı kayıt malikleri adına bulunmaktadır.
    Dava, TMK.nun 713/2.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Somut olayda davacılar vekili “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Her ne kadar dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın 1947 yılından dava tarihine kadar önce davacıların miras bırakanı babaları ...’in malik sıfatıyla tasarrufunda bulunduğunu ölümü ile davacılara kaldığını, daha evvelinde bu yerlerin melekzadeler denilen kişilere ait olduğunu, ancak terk edip gittiklerini, kayıt maliklerinin bu kişiler olup olmadığını bilmedikleri gibi tanımadıklarını bildirmişler ise de, Kadastro tutanağındaki açıklamalardan, dayanağı bulunan tapu, vergi kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile Hasan kızı Şerife ile Ahmet oğlu ölü Hüseyin usta’nın kim olduğu anlaşılabilmektedir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmazın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış ya da hayali ismin yazılmış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılmalıdır. Diğer yönden, kayıt malikinin veya mirasçılarının ve bunların adreslerinin bilinmemesi, tanınmamaları, kendilerine tebligat yapılamamış olması, o kişinin bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Açıklanan nedenle mahkemece kayıt malikinin bilinen kişi olduğu dikkate alınarak bu sebep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır. TMK.nun 713/2.maddesinde tapu kaydının hukuki değerini yitirmesine yol açan üç ayrı sebep birbirinden ayrı düzenlenmiştir. Bu fıkradaki yollama nedeniyle aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı koşullar birleşmiş olup bu sebeplerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle birlikte değerlendirilip mütalaa edilmesi gerekir. Hiç şüphesiz bu sebepler yönünden ayrı ayrı açılan davalar sonunda verilen hüküm diğer sebepler bakımından kesin hüküm oluşturmaz. Somut olayda sadece maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan sebebine dayanıldığına, tapu maliklerinin tam aksine kanun anlamında tapu kütüğünden kim olduğu belirlenen kişiler oldukları anlaşıldığına göre mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıklarda kural olarak davanın kayıt malikine, kayıt malik ölmüş ise, mirasçılarına hiç mirasçı bırakmadan ölmüş ise TMK.nun 501.maddesi uyarınca son mirasçı olması nedeniyle Hazineye yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca taşınmazın bulunduğu yerdeki belediye ve köy tüzel kişiliğine yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla bu tür uyuşmazlıklarda belediye tüzel kişiliğine husumet yöneltilmez. ... hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değilisede; bu konudaki eksiklik, bozma kapsamı nazara alındığında sonuca etkili bulunmadığından ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
    Kabule göre de; TMK.nun 713/2. maddesi aynı maddenin birinci fıkrasına yollamada bulunmak suretiyle bir düzenleme getirmiştir. Bu tür davalarda davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri ve gerekse tapu iptali ve tescil davalarında kayıt malikinin mirasçıları harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak tapu iptali ve tescil davası ile ilgili yargılama gideri, harç ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmiş olması da doğru değildir.
    Davalılar Hazine vekili, ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Belediye vekili ve davalı ..."a ayrı ayrı iadesine
    12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi