15. Ceza Dairesi 2017/34755 E. , 2021/3607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1,43,62/1 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-d, 62/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, amcasının oğlu olan katılana ait ve aslı ele geçirilemeyen nüfus cüzdanını tespit edilemeyen şekilde ele geçirdiği, nüfus cüzdanı üzerindeki katılana ait fotoğrafı çıkartarak kendi fotoğrafını yapıştırdığı, daha sonra sahte hale getirdiği bu nüfus cüzdanını kullanarak 04/11/2010 tarihinde Vodafone"den 0543 .... nolu; 08/11/2010 tarihinde Avea"dan 0554.... nolu ve 08/12/2010 tarihinde Türkcell"den 0 533 .... nolu katılan adlarına GSM hatlarını çıkardığı, kullanmış olduğu hatların fatura bedellerini ödemeyerek haksız menfaat elde ettiği, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği kabul olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları, abonelik sözleşmeleri, faturalar ve tüm dosya kapsamından, sanığa atılı suç yönünden mahkemece verilen mahkumiyet kabul hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın eyleminde Nüfus Müdürlüğü"nün maddi varlığı olan katılana ait nüfus cüzdanının kullanılmış olması nedeniyle suç vasfından tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK 58 madde gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması, ayrıca sanığın sahte kimlikle farklı tarihlerde Turkcell,Vodafone ve Avea"dan katılan adına GSM aboneliği yaptırmış olması, bu nedenle suçtan zarar görenlerin aynı kişi/kurum olmaması nedeniyle, suçtan zarar görenlere yönelik olarak ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde tek hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK 58 madde gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği, buna göre; suça konu katılan adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı aslının ele geçirilememesi nedeniyle fotokopiden ibaret olan belgenin hukuki sonuç doğurmayacağının anlaşılması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı; ancak, hükümden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez"" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın, katılanın ismiyle GSM hattı çıkarmak amacıyla farklı tarihlerde Turkcell,Vodafone ve Avea bayisine yapmış olduğu başvurularda imzalamış olduğu belgeler sebebiyle eyleminin, özel hüküm niteliğinde olup önödeme kapsamında bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.