(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/974 E. , 2021/4344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 25.05.2021 gün ve saatte temyiz eden... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ...geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ..., irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayarak ... İlçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1969 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında, davalı Hazine, davanın reddi ile taşınmaz bölümlerinin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, teknik bilirkişi ... Karakaya"nın 03.11.2014 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 14.236,34 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 17.968,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın evveliyatının dere yatağı olup, dere yatağının ... tarafından 1995 yılında ıslah edildiği ve bu tarihten dava tarihine kadar zilyetlikle iktisap süresi olan 20 yılın dolmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümleri ile komşu taşınmazları birlikte gösterir geniş harita ve ... tarafından gönderilen ıslah projesine ait haritanın bir bütün olarak incelenmesinden, ıslah edilen derenin kuzey yönde olup, dere ile çekişmeli taşınmaz bölümleri arasında kadastro sırasında tespit ve tescil edilen çok sayıda taşınmaz bulunduğunun anlaşılmasına göre, bu haritalara göre uzak mesafede bulunan derenin aşırı yağışlar nedeniyle zaman zaman taşmasının taşınmaz bölümlerini etkileyip etkilemeyeceği hususunda jeolog bilirkişiden rapor alınmaksızın ve öncesinin dere yatağı olup olmadığının, imar ihyanın ne zaman başladığının ve tamamlandığının belirlenmesi açısından hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmaksızın taşınmazın derenin ıslah çalışmasının yapıldığı tarihe kadar aktif dere yatağı kapsamında kaldığının kabulü mümkün değildir.
Hal böyle olunca; Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmazın imar planına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği ilgili belediyeden sorularak, imar planının onaylı bir örneği ile çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin kadastro tutanakları ile varsa dayanağı olan kayıtlar dosya arasına celbedilmeli; ayrıca taşınmazlara ilişkin eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden ya da taşınmazın dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bu şekilde dosyanın ikmal edilmesinden sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeolog bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, evveliyatının dere yatağı olup olmadığı, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümlerinin evveliyatı itibariyle imar ve ihyaya konu edilebilecek yerlerden olması halinde, imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, zirai durumunu, çevresindeki kadastral parsellerle arasında bir fark bulunup bulunmadığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş iseler imar-ihyaya konu olmaya başlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, sınırındaki kadastral ve tescil harici taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeolog bilirkişisindan, taşınmazın öncesinin aktif dere/çay yatağı olup olmadığı, öyle ise ne zaman derenin aktif yatağından kurtulduğu, çevresinde bulunan kadastral parseller arasında, çay yatağında kalıp kalmadıkları noktasında fark bulunup bulunmadığı hususlarında fotograflarla desteklenmiş rapor istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden ise getirtilen tüm stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümlerinin öncesinde dere/çay yatağı olup olmadığını, sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bu raporda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin uydu fotoğrafları üzerinde, yakın çevresindeki ve yakınında bulunan dere ile birlikteki konumu gösterilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunandan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.