Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21111 Esas 2020/503 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21111
Karar No: 2020/503
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21111 Esas 2020/503 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir iş makinesinin haciz edilmesi sonucu açılmıştır. Davacı, haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı ise haciz işleminin yasal süre içerisinde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davet kağıdında yeterli bilgi yer almadığı ve istihkak iddiasının yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri İİK'nin 103. maddesi ve HUMK'un 428. maddesidir. İİK'nin 103. maddesi haciz bildirimi tebliği ile ilgilidir. HUMK'un 428. maddesi ise bozma kararı sonrası yeniden yargılama yapılması hakkındadır.
8. Hukuk Dairesi         2016/21111 E.  ,  2020/503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı üçüncü kişi vekili, 09.06.2015 tarihinde müvekkili şirkete ait iş makinelerinin haczedildiğini, haciz işleminin 30.07.2015 tarihinde öğrenildiğini belirterek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, haczin yapıldığına dair davacıya İİK"nin 103. maddesi uyarınca tebliğ yapıldığını, ancak davanın süresi içerisinde açılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirketin yetkililerinin aynı kişi olduğu, üçüncü kişi şirket bakımından haczin öğrenildiği tarihin, İİK"nin 103. maddesine göre haciz bildirimi tebliğinin yapıldığı 10.07.2015 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davanın yasal ve hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    İİK"nin 103.maddesinde "Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde, haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, dava konusu 9.6.2015 tarihli haczin borçlu şirket ve üçüncü kişi şirketin yokluğunda yapıldığı, borçlu şirkete haciz bildirimine ilişkin tebligatın 10.7.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, haciz bildiriminin tebliğ edildiği 10.7.2015 tarihine göre istihkak iddiasının yasal yedi günlük sürede yapılmadığı belirtilerek süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, İİK"nin 103. maddesi gereğince düzenlenen davetiye kağıdında, davaya konu mahcuzların haczine ilişkin bildirim ve haczin yapıldığı yere ilişkin bir bilgi yer almadığı gibi, davet kağıdının ekine haciz tutanağının bir suretinin eklendiğine dair bir bilgi de yer almamaktadır. Bu durumda, borçlunun ve davacı üçüncü kişinin haczi 10.7.2015 tarihinde öğrendiği kabul edilemez. Öte yandan, istihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan üçüncü kişi, hacizli mal hakkında, doğrudan istihkak davası açabilir. Eldeki dosyada da, üçüncü kişi doğrudan dava açmış olup, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek, taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.