9. Hukuk Dairesi 2020/8697 E. , 2021/3888 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 26. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait Rusya’da bulunan işyerinde 2004-2012 yılları arasında şantiye şefi mimar olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından hiçbir neden gösterilmeden feshedildiğini, davacının haftanın yedi günü dini ve milli bayramlar dahil çalıştığını, son net ücretinin 5000 dolar, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalıya ait işyerinde aralıklı olarak çalıştığını, son ücretinin 2872 dolar olduğunu, iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle sona erdiğini, işverenin davacı tarafından imzalanan ibranameye göre ibra edildiğini, davacının fazla çalışma dini ve milli bayramlar çalışmasına ilişkin ücretlerinin ödendiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı temyizi yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ücret miktarı noktasındadır.
Somut olayda davacı aylık ücretinin 5000 USD olduğunu iddia etmiş, mahkemece davacının aylık ücret bordrolarındaki fazla çalışma ücreti tahakkuklarının asıl ücretin bir kısmını oluşturduğu, bordroda belirtilen 4.500 USD nin davacının gerçek ücretini yansıttığı kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar davacının ücret iddiasını doğrulamış ise de tanıkların husumetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde davacının ücretinin 2.872 USD olduğu kararlaştırılmıştır. Ayrıca davacı tanıklarının işverence bordroda hile yapıldığına, gerçek ücretin bir kısımının fazla çalışma ücreti olarak gösterildiğine yönelik herhangi bir anlatımı da bulunmamaktadır. Bu halde davacının aylık ücrete yönelik iddiasını ispat edemediği kabul edilmelidir. Mahkemece hatalı hukuki değerlendirme yapılarak aylık ücretin 4.500 USD olarak kabulü hatalıdır.
Davacının aylık ücret miktarı bordroda belirtildiği gibi 2.872 USD olarak kabul edilmeli, buna göre sonuca gidilmelidir. Diğer taraftan mahkemece, davacının ücretinin brüt 4.500 USD olduğu belirlenerek bu miktardan gelir vergisi ve sosyal güvenlik primi kesintisi yapılmıştır. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda da taraflar araısnda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde ve 5/g maddesi hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun bulunup bulunmadığı brüt ücretin hesabında belirleyicidir. Dosya kapsamından davacının topluluk sigortasına tabi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca ücretten yapılan vergi kesintilerinin dayanağı da belli değildir. Davacının topluluk sigortası veya isteğe bağlı sigorta kapsamında olmasına göre ödenecek prim miktarları farklılık gösterdiğinden, mahkemece davacının sigortalılık durumu ve vergi hususu netleştirilmeden brüt ücretin belirlenmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle öncelikle davacının sigortalılık durumu açıklığa kavuşturulmalı, buna göre davacının ücretinden kesilmesi gereken prim ve vergiler tespit edildikten sonra brüt ve net ücreti belirlenmelidir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesaplanması noktasındadır.
Bozma kararının birinci bendinde davacının aylık ücretinin bordroda belirtildiği gibi 2872 USD olarak kabulü gerektiği ifade edilmiştir. Bu halde, bordrodaki fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının gerçek ücretin bir kısmını oluşturduğu kabul edilemeyeceğinden, bordrolarda mevcut fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının hesaplanacak alacaklardan mahsubu veya dışlanması gerekecektir. Davalı tarafından sunulan imzasız bordrolarda fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunmaktadır. Davacıya ait banka kayıtları da dosyada mevcuttur. Mahkemece bu kayıtlar karşılaştırılmalı, imzasız bordrolarda görünen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davacıya ödendiğinin tespiti halinde, ödenen ücret miktarı, hesaplanan alacaklardan mahsup edilmek suretiyle sonuca gidilmelidir.
Hatalı hukuki değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.